56Saffat Suresi 149-163
Hatalı Çevrilen Ayetler
56Saffat Suresi 149-163
Hatalı Çeviri:
149. Putperestlere sor: Kızlar Rabbinin de erkekler onların mı?
150. Yoksa biz melekleri onların gözü önünde kız olarak mı yarattık?
151, 152. Dikkat edin, kesinlikle yalan uydurup söylüyorlar; «Allah doğurdu» diyorlar. Onlar şüphesiz yalancıdırlar.
153. Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş!
154, 155, 156. Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz? Hiç düşünmüyor musunuz? Yoksa sizin açık bir deliliniz mi var?
157. Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin!
158. Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.
159. Allah, onların isnat edegeldiklerinden yücedir, münezzehtir.
160. Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir).
161, 162, 163. Sizler ve taptığınız şeyler! Hiçbiriniz, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıp saptıramazsınız.
Doğru Çeviri:
149Şimdi sor onlara: Kız çocuklar Rabbinin, oğlan çocuklar onların mı?
150Yoksa Biz melekleri dişi oluşturmuşuz, onlar da şâhitler miymiş?
151,152Gözünüzü açın! Onlar, şüphesiz uydurdukları iftiralarından dolayı “Kesinlikle Allah doğurdu” diyorlar. Ve hiç şüphesiz onlar, kesinlikle yalancıdırlar.
153Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş?
154Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
155Hâlâ düşünmüyor musunuz?
156Yoksa sizin için açık bir güç mü/kanıt mı var?
157O hâlde, eğer doğru kimseler iseniz getirin kitabınızı.
158Ve onlar, Allah ile gizli güçler arasında bir hısımlık bağı kurdular. Oysa andolsun, gizli güçler kendilerinin kesinlikle hazır edilenler/mahşerde toplananlar olduklarını bilirler.
159Allah, onların nitelediği şeylerden arınıktır.
–160Ancak Allah'ın arıtılmış kulları Allah'ı böyle ortak kabulü ile nitelemezler.–
161-163Artık siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah'a karşı ateşe atamazsınız; ortak koşmaya bulaştıramazsınız.
149Şimdi sor onlara: Kız çocuklar Rabbinin, oğlan çocuklar onların mı?
150Yoksa Biz melekleri dişi oluşturmuşuz, onlar da şâhitler miymiş?
151,152Gözünüzü açın! Onlar, şüphesiz uydurdukları iftiralarından dolayı “Kesinlikle Allah doğurdu” diyorlar. Ve hiç şüphesiz onlar, kesinlikle yalancıdırlar.
153Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş?
154Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
155Hâlâ düşünmüyor musunuz?
156Yoksa sizin için açık bir güç mü/kanıt mı var?
157O hâlde, eğer doğru kimseler iseniz getirin kitabınızı.
Surenin ilk bölümünde Kur’an’a, insana ve evrendeki harikuladeliklere dikkat çekildikten sonra, peygamberimizden de 11. ayette inkârcılara, öldükten sonra dirilmeye inanmayanlara şöyle demesi emredilmişti:
"Şimdi onlara sor: ‘Yaradılışça kendileri mi daha çetin, yoksa Bizim yarattığımız kimseler mi?’ Şüphesiz Biz onları cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık."
Sonra geçmişe ait kıssalara geçilmiş ve bu kıssalar üzerinden inkârcılara akıllarını başlarına almaları uyarısında bulunulmuştu. Nihayet bu pasajda da peygamberimizden inkârcılara tekrar sorması istenmiştir:
"Şimdi sor onlara: Kız çocuklar, Rabbinin; oğlan çocuklar onların mı? Yoksa Biz melekleri dişi yaratmışız onlar da şahitler miymiş? Kesinlikle Allah doğurdu" diyorlar. Ve hiç şüphesiz onlar, kesinlikle yalancıdırlar. O [Allah], kızları oğullara tercih mi etmiş?"
Elçisine bu soruları sorduran Rabbimiz, daha sonra, şirke batmış olanlara doğrudan kendisi seslenmektedir:
"Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz? Hala düşünmüyor musunuz? Yoksa sizin için açık bir güç mü/kanıt mı var? O halde, eğer doğru kimseler iseniz getirin kitabınızı."
Bilindiği üzere, Mekkeli müşrikler, özellikle de Cuheyne, Huzaa, Benî Muleyh, Benî Seleme ve Abdudüddar Oğulları, meleklerin Allah’ın kızları olduğunu iddia etmekteydiler. Konumuz olan ayette bu inançtakiler azarlanarak böyle bir inanışın herhangi bir mesnedinin olmadığı, ellerinde bu inanışa delil olabilecek herhangi bir kitabın bulunmadığı vurgulanmakta, dolayısıyla bu inanışa körü körüne saplanıp kaldıkları mesajı verilmektedir.
Rabbimiz onların bu cahilce inançlarından birçok yerde bahsetmekte ve onları kınamaktadır.
117Onlar, Allah'ın astlarından, yalnızca dişilere yakarırlar. Ve onlar ancak inatçı şeytana yakarırlar. [Nisa/117]
57Ve onlar, Allah'a kızlar isnat ediyorlar. –Allah, bundan arınıktır.– Kendileri için de iştahlandıkları oğlan çocukları vardır. [Nahl/57]
40Rabbiniz, oğulları size özel olarak verdi de Kendisi meleklerden dişiler mi edindi? Şüphesiz ki siz çok büyük bir söz söylüyorsunuz. [İsra/40]
21Erkek sizin için, dişi Allah için mi? 22İşte bu, bu şekilde olursa, eksik/haksız bir bölüştürmedir. 23Bunlar, Allah, haklarında bir kanıt indirmediği hâlde sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka şeyler değildir. Andolsun, onlara, Rablerinden doğru yolun kılavuzluğu geldiği hâlde onlar, sadece zanna, bir de nefislerinin hoşlandığı şeylere uyuyorlar.
24Yoksa insan için, her özleyip hayal ettiği mi var? 25Âhiret de, dünya da Allah'ındır. 26Ve göklerde nice melekler var ki, Allah'ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için izin vermesinden sonraki durum dışında, yardımları, kayırmaları hiçbir işe yaramaz. 27O âhirete inanmayanlar, melekleri kesinlikle dişilerin isimlendirilmesiyle isimlendiriyorlar. 28Oysaki onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Onlar yalnızca zanna uyuyorlar. Zan ise "Hak"tan hiçbir şey kazandırmaz. [Necm/21-28]
15Ve onlar, O'nun için Kendi kullarından bir parça kabüllendiler. Şüphesiz şu insan kesinlikle apaçık bir nankördür.
16Yoksa O, oluşturduklarından kızlar edindi de oğulları size mi seçti?
17Onlardan biri, Rahmân'a [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'a] yakıştırdığı/kız ile müjdelendiği zaman yüzü simsiyah kesilir. Ve o, yutkunup duran biridir.
18-Süsler içinde; zengin, konforlu bir hayat sürerek tartışmalarda açıkça ortada olmayan, tezini savunamayan; bilgisiz, bilinçsiz, korkak erkek kişi mi bu saçmalığı ortaya atıyor? -
19Onlar Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] kullarının ta kendisi olan melekleri de dişi saydılar. Onlar, onların oluşturuluşuna tanık mı oldular? Onların tanıklıkları yazılacak ve onlar sorguya çekileceklerdir. [Zuhruf/15- 19]
158Ve onlar, Allah ile gizli güçler arasında bir hısımlık bağı kurdular. Oysa andolsun, gizli güçler kendilerinin kesinlikle hazır edilenler/mahşerde toplananlar olduklarını bilirler.
159Allah, onların nitelediği şeylerden arınıktır.
–160Ancak Allah'ın arıtılmış kulları Allah'ı böyle ortak kabulü ile nitelemezler.–
Bu ayetlerde yine müşriklerin durumlarına dönülüp bir başka batıl inançları sergilenmektedir. Sözü edilen batıl inanç, onların "görünmez varlıklar, güçler" ile Allah arasında bir nesep bağı olduğu şeklindeki inançlarıdır.
Burada konu edilen "neseb bağı", daha evvel birçok yerde değinilen ve özellikle de bir önceki pasajda konu edilen "meleklerin Allah’ın kızları olduğu" şeklindeki inanca bir gönderme olarak anlaşılmıştır. Biz, bu pasajda bundan bahsedilmediği, burada konu edilen şirkin başka bir şirk türü olduğu kanaatindeyiz. Nitekim Razi de bu konuda şöyle demektedir:
Ben derim ki, bu görüş bana göre bir problem arz etmektedir. Çünkü Allah Teâlâ, Kureyş'in ''Melekler Allah'ın kızlarıdır" şeklindeki sözlerini çürütmüş, daha sonra da,"O'nunla cinler arasında bir nesep uydurdular" cümlesini buna atfetmiştir. Hâlbuki atıf, "matuf"un "matufun aleyh"ten başka olmasını gerektirir. Binaenaleyh, bu ayetten kastedilenin öncekinden başka olması gerekir. Biz, Cenâb-ı Hakk'ın "Onlar, cinleri Allah'a ortak koştular" (En'âm/100) ayetini tefsir ederken, bir grup zındığın "Allah ve İblis, iki kardeştirler. Allah, hayırlı ve iyi olan kardeş, İblis de adî ve şerli olan kardeştir" dediklerini rivayet etmiştik. Binaenaleyh, buradaki "Onunla cinler arasında bir nesep uydurdular" cümlesinden, işte bu inanç kastedilmiştir. Bana göre bu görüş, doğruya en yakın olan görüş olup, Yezdan ve Ehrimen şeklinde ikili [düalist] sisteme inanan Mecûsilerin görüşüdür. [Razi; el Mefatihu’l-Gayb]
ZERDÜŞTÇÜLÜKTE DÜALİZM
Zerdüştçülüğün genel olarak iki tanrılı bir din olduğu kabul edilir.
Tanrılardan biri "iyilik tanrısı"dır ve bütün iyiliklerin kaynağıdır. Avesta’da ismi Ahura Mazda [Ormazad, Ormuz], Yezdan ya da sadece Ahura olarak geçer.
Diğeri ise bütün kötülüklerin kaynağı ve yöneticisidir; bu da metinlerde Ahriman, Div, Drug ya da Angra Manyu şeklinde geçer. Ayrıca Ahura'nın yanında, onun yarattığı ve onun yardımcısı olan altı tanrı daha vardır. Bunlara Imşas Pendler [ebedi mukaddesler] denir.
Bu mukabil Ahriman’ın da böyle altı yardımcısı vardır: Bunlara da Kamerikan denilir. [Ansiklopediler]
Burada konu edilen husus Sasanilerdeki "Ehrimen" ve "Yezdan" inançları ile sınırlı değildir. Ayetin devamındaki "Oysa ant olsun cinler kendilerinin mutlaka hazır edilenler [mahşerde toplananlar] olduklarını bilirler" bölümünden anlaşıldığına göre, burada konu edilen, insanların kendi iblisleridir. Dolayısıyla, "Ve onlar, O’nun [Allah] ile cinler arasında bir nesep [hısımlık bağı] kıldılar" ifadesiyle akıllarını, ham fikirlerini ilah edinen ve bu fikri kendilerine veren iblisi Allah’ın eşi kabul edenler kastedilmektedir.
96-102Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: "Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!" [Şuara/98]
22,23Toplayın o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları, eşlerini ve Allah'ın astlarından tapmış oldukları şeyleri. Sonra da onları cehennemin yoluna kılavuzlayın. [Saffat/22,23]
100Ve onlar, görünmez güç ve varlıkları Allah'a ortaklar kıldılar. Hâlbuki onları O oluşturmuştur. Bilgileri olmadan da oğullar, kızlar uydurdular. –O'nun şanı onların nitelediği şeylerden arınık ve yücedir. [En’am/100]
161-163Artık siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah'a karşı ateşe atamazsınız; ortak koşmaya bulaştıramazsınız.
–160Ancak Allah'ın arıtılmış kulları Allah'ı böyle ortak kabulü ile nitelemezler.–
Bu ayetlerde yine müşriklerin durumlarına dönülüp bir başka batıl inançları sergilenmektedir. Sözü edilen batıl inanç, onların "görünmez varlıklar, güçler" ile Allah arasında bir nesep bağı olduğu şeklindeki inançlarıdır.
Burada konu edilen "neseb bağı", daha evvel birçok yerde değinilen ve özellikle de bir önceki pasajda konu edilen "meleklerin Allah’ın kızları olduğu" şeklindeki inanca bir gönderme olarak anlaşılmıştır. Biz, bu pasajda bundan bahsedilmediği, burada konu edilen şirkin başka bir şirk türü olduğu kanaatindeyiz. Nitekim Razi de bu konuda şöyle demektedir:
Ben derim ki, bu görüş bana göre bir problem arz etmektedir. Çünkü Allah Teâlâ, Kureyş'in ''Melekler Allah'ın kızlarıdır" şeklindeki sözlerini çürütmüş, daha sonra da,"O'nunla cinler arasında bir nesep uydurdular" cümlesini buna atfetmiştir. Hâlbuki atıf, "matuf"un "matufun aleyh"ten başka olmasını gerektirir. Binaenaleyh, bu ayetten kastedilenin öncekinden başka olması gerekir. Biz, Cenâb-ı Hakk'ın "Onlar, cinleri Allah'a ortak koştular" (En'âm/100) ayetini tefsir ederken, bir grup zındığın "Allah ve İblis, iki kardeştirler. Allah, hayırlı ve iyi olan kardeş, İblis de adî ve şerli olan kardeştir" dediklerini rivayet etmiştik. Binaenaleyh, buradaki "Onunla cinler arasında bir nesep uydurdular" cümlesinden, işte bu inanç kastedilmiştir. Bana göre bu görüş, doğruya en yakın olan görüş olup, Yezdan ve Ehrimen şeklinde ikili [düalist] sisteme inanan Mecûsilerin görüşüdür. [Razi; el Mefatihu’l-Gayb]
ZERDÜŞTÇÜLÜKTE DÜALİZM
Zerdüştçülüğün genel olarak iki tanrılı bir din olduğu kabul edilir.
Tanrılardan biri "iyilik tanrısı"dır ve bütün iyiliklerin kaynağıdır. Avesta’da ismi Ahura Mazda [Ormazad, Ormuz], Yezdan ya da sadece Ahura olarak geçer.
Diğeri ise bütün kötülüklerin kaynağı ve yöneticisidir; bu da metinlerde Ahriman, Div, Drug ya da Angra Manyu şeklinde geçer. Ayrıca Ahura'nın yanında, onun yarattığı ve onun yardımcısı olan altı tanrı daha vardır. Bunlara Imşas Pendler [ebedi mukaddesler] denir.
Bu mukabil Ahriman’ın da böyle altı yardımcısı vardır: Bunlara da Kamerikan denilir. [Ansiklopediler]
Burada konu edilen husus Sasanilerdeki "Ehrimen" ve "Yezdan" inançları ile sınırlı değildir. Ayetin devamındaki "Oysa ant olsun cinler kendilerinin mutlaka hazır edilenler [mahşerde toplananlar] olduklarını bilirler" bölümünden anlaşıldığına göre, burada konu edilen, insanların kendi iblisleridir. Dolayısıyla, "Ve onlar, O’nun [Allah] ile cinler arasında bir nesep [hısımlık bağı] kıldılar" ifadesiyle akıllarını, ham fikirlerini ilah edinen ve bu fikri kendilerine veren iblisi Allah’ın eşi kabul edenler kastedilmektedir.
96-102Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: "Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!" [Şuara/98]
22,23Toplayın o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları, eşlerini ve Allah'ın astlarından tapmış oldukları şeyleri. Sonra da onları cehennemin yoluna kılavuzlayın. [Saffat/22,23]
100Ve onlar, görünmez güç ve varlıkları Allah'a ortaklar kıldılar. Hâlbuki onları O oluşturmuştur. Bilgileri olmadan da oğullar, kızlar uydurdular. –O'nun şanı onların nitelediği şeylerden arınık ve yücedir. [En’am/100]*
*İşte Kuran, Saffat Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz