60Mümin Suresi 50-51
Hatalı Çevrilen Ayetler
60Mümin Suresi 50-51
Hatalı Çeviri:51. Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.52. O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lânet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!
Doğru Çeviri:
51Şüphesiz Biz, elçilerimize ve iman etmiş kişilere şu basit dünya yaşamında ve şâhitlerin kalktığı/şâhitlik edecekleri günde kesinlikle yardım ederiz.
52O gün şirk koşarak yanlış, kendi zararlarına iş yapan kimselere özür dilemeleri yarar sağlamaz. Ve onlara dışlanarak mahrum bırakılma vardır, yurdun en kötüsü de onlar içindir.
Rabbimiz elçilere ve inanmış kişilere dünya hayatında ve şahitlerin kalktığı gün [ahiret günü] yardım edecek, tanıkların ayağa kalktığı gün müşriklerin mazeretleri kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir. Rabbimiz onları rahmetinden uzak tutup kendilerine yurtların kötüsünü [cehennemi] verecektir.
21Allah: "Elbette, Ben ve elçilerim galip geleceğiz" diye yazmıştır. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır. [Mücadile/21]
7Ey iman etmiş kimseler! Eğer siz, Allah'a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar. [Muhammed/7]
4O, kendi imanları ile birlikte, imanca fazlalaşsınlar diye mü’minlerin kalplerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygusu/moral indirendir. Göklerin ve yerin orduları da yalnızca Allah'ındır. Ve Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır. [Fetih/4]
139Ve gevşemeyin, üzülmeyin! Ve eğer inananlar iseniz, en üstün olan sizsiniz. [Al-i Imran/139]
171-173Ve andolsun ki gönderilen kullarımız/elçilerimiz hakkında bizim sözümüz geçmiştir: "Şüphesiz onlar, kesinlikle galip olanların ta kendisidir. Şüphesiz Bizim ordularımız kesinlikle galip gelenlerin ta kendisidir." [Saffat/171- 173]
52. ayette konu edilen "zalimler", birçok yerde ifade ettiğimiz gibi, müşriklerdir. "... zalimlere özür dilemeleri fayda vermez" ifadesi, müşriklerin orada rahmet edilmeyeceğine, kesinlikle cehennemden çıkarılmayacağına delalet etmektedir.
LÂNET [LA‘NET]: اللعنة [la‘net], "kovmak, uzaklaştırmak, iyilik ve faydadan mahrum bırakmak" anlamındaki la‘n sözcüğünden türemiş bir sözcüktür. Eski Araplar bu sözcüğü "ailenin veya sülalenin bir ferdinin dışlanması" anlamına kullanırlardı. لعين [la‘în] ve ملعون [mel‘ûn] sözcükleri de buradan gelmiştir. La‘net Allah tarafından olursa, "dünyada iyilikten, âhirette de lütuf ve merhametten mahrum bırakma"; insanlar tarafından olursa, "küfür, dışlama, sövme, hakaret ve beddua" anlamında kullanılır. [Lisanü’l Arab; c.8, s. 91, 92]
Rabbimizin insanları sınaması, öğretmek için değil, dünya ve ahırete tanık oluşturmak içindir. Kimse hakkındaki karara itiraz edemesin. Tıpkı okullardaki öğretmenlerin öğrencilerini sıvav yapma amacının, öğrencilerden öğrenmek olmayıp sınava giren öğrencilerin durumunun belirlenmesi, şahitlendirilmesi olduğu gibi.
Kıyamet gününde insanlar için, kendi nefsi, yakınları, toplumu, elçiler ve vahyler tanıklık edecektir.
Bu konuyla ilgili şu ayetlere de bakılabilir.
Bakara/143, Hacc 78, Fecr/21-23,, Nisa/41, 159, Nahl /84, 89, Kaf/21, Mü’min /51, Hud/18, 19, Kasas/75, Fussılet /20-22, Nur/24, Ya Sin/65, Furkan/30, Maide/116-118.*
*İşte Kuran, Mümin Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz