16Ve andolsun ki Biz, İsrâîloğulları'na kitap, hüküm; yasa ve peygamberlik verdik. Ve onları temiz hoş olanlardan rızıklandırdık. Ve onları âlemler üzerine fazlalıklı kıldık.
17Ve onlara Allah'ın Kendine özgü işlerine dair apaçık deliller verdik. Sonra onlar, yalnızca, kendilerine bilgi geldikten sonra aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde kıyâmet günü aralarında karar verecektir.
Müşriklerin akılsız tavırları nakledildikten sonra, bu ayette de İsrailoğullarına bir gönderme yapılmış ve o çağda kimseye verilmeyen nimetlerin onlara verilişine, onların ise bu nimetlerin kadrini bilmeyip nankörlük edişlerine değinilmiştir. Bu değiniyle müminlerin İsrailoğulları’ndan ibret almaları istenmiştir. İsrailoğulları, haktan saptıkları için kendilerine verilen fazlalıkları, nimetleri kaybetmişlerdir.
* İnsanlar tek bir önderli toplum idi de Allah müjdeciler ve uyarıcılar olmak üzere peygamberler gönderdi ve anlaşmazlık ettikleri konularda insanlar arasında hükmetsinler diye onların beraberinde hak ile kitap indirdi. Ve sırf o Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra aralarındaki azgınlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah, Kendi bilgisi gereği, iman edenlere, onların hakkında anlaşmazlığa düştükleri hakka kılavuz oldu. Ve Allah, dilediği kimseyi/dileyen kimseyi dosdoğru yola kılavuzlar. [Bakara/213]
* Şüphesiz dinlerini parça parça edip grup grup olan şu kimseler; sen hiçbir şekil ve davranışça onlardan değilsin. Şüphesiz onların işi Allah'adır. Sonra Allah, onlara yapmakta oldukları şeyleri haber verecektir. [En’am/159]
* Hâlbuki ortak koşanlar, işlerini aralarında paramparça ettiler. Hepsi yalnızca Bize dönücülerdir. [Enbiya/93]
* Sonra insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her grup, kendinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedir. [Mü’minun/53]
18Sonra da seni Allah'ın Kendine özgü işlerinden apaçık bir yol haritası/ toplu yaşam ilkeleri sahibi yaptık. Artık sen, ona uy, bilmeyen kimselerin boş-iğreti arzularına uyma.
Bu ayetlerde Resulullah’a da bir yol haritası verildiği; artık sadece ona uyması, bilgisizlere uymaması gerektiği bildirilerek eğer müşriklerin aklına uyarak sapar, onların hatırı için Allah'ın dininde bir değişiklik yapmaya yeltenirse, müşriklerin kendisini kurtaramayacakları, onların yalnızca birbirlerinin velileri oldukları, Allah’ın ise muttakilerin velisi olduğu bildirilmiştir. Daha sonra da Kur’an’a işaret edilerek onun insanlar için mutluluk kaynağı, rahmet ve kılavuz olduğu vurgulanmıştır.
Tek doğru yol Allah’ın gösterdiği yoldur. Başka yollar ise insanı uçuruma götüren yollardır:
* Andolsun ki Biz Mûsâ'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile Firavun ve ileri gelenlerine elçi yaptık. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Hâlbuki Firavun'un emri aklı çalıştıran/doğruya ulaştıran değildir. [Hud/96,97]
* Sonra sana: "Küfürden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmekten, ortak koşmakdan dönmüş bir kişi olan ve ortak koşanlardan olmayan İbrâhîm'in dinine/yaşam tarzına tâbi ol" diye vahyettik. [Nahl/123]*