• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

66Ahkaf Suresi 35




Hatalı Çevrilen Ayetler


66Ahkaf Suresi 35


Hatalı Çeviri:
35. O halde (Resûlum),peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret. Onlar hakkında acele etme, onlar vâdedildikleri azabı gördükleri gün sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu, bir tebliğdir. Yoldan çıkmış topluluklardan başkası helâk edilir mi hiç!



Doğru Çeviri:
35Artık elçilerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için aceleci olma. Sanki onlar kendilerine vaat edilen şeyi gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kalmış gibidirler. Bu, bir tebliğdir. Artık hak yoldan çıkanlar topluluğundan başkası değişime/yıkıma uğratılır mı?


Rabbimiz rahmeti gereği bunca ayet detaylandırmasına rağmen müşriklerin inatlarının sürmesi üzerine elçisini teselli ederek "Artık elçilerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için aceleci olma!" Yani "Nasıl senden önceki peygamberler kavimlerinin eziyet, muhalefet ve kötü davranışlarına karşı senelerce yılmadan, usanmadan mücadele vermişlerse, sen de aynen onlar gibi mücadeleye devam et! Bunların hemen iman edeceğini, eğer iman etmezlerse Allah’ın onlara hemen azap indireceğini de hiç düşünme! Onlar kendi sonları gelince bu dünyada bir saat kalmış gibi olacaklar. Hiç yaşamamış gibi olacaklar ve yaptıklarına pişman olacaklar."

* De ki: "Kendinizi hiç düşündünüz mü, Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, şirk koşarak yanlış davrananlar; kendi zararlarına iş yapanlar toplumundan başkası mı değişime/yıkıma uğratılmış olur?" [En’am/47]

Ayette geçen "اولوا العزم ulü’l-azm" ifadesi, "kararlı ve sabır sahibi" demektir. Klasik kaynaklarda peygamberlerden hangilerinin "ulü’l-azm" olduğu konusunda birbirinden farklı birçok nakil bulunmaktadır. Kimisi üçü, kimisi beşidir demişler ve bazı isimler zikretmişlerdir. İçlerinde peygamberlerin hepsinin "ulü’l-azm" olduğunu söyleyenler de mevcuttur. Ancak ayetteki "من الرّسل mine’r-rusuli" ifadesindeki "من min" edatı, "تبعيض teb’ız [bütünden koparma"] anlamı içerdiğinden peygamberlerin hepsinin "ulü’l-azm" olmadığı anlaşılmaktadır.
Bizim kanaatimize göre, Kur’an’da yer alan peygamberlerden Âdem (as) ve Yunus’un (as) dışındakilerin tamamı "ulü’l-azm" peygamberdir. Haklarındaki şu iki ayete göre bu iki peygamberin "ulü’l-azm" olmadıkları rahatlıkla söylenebilir.

* Öyleyse Rabbinin kararı için sabret, bunalan kişi gibi olma. Hani o, bir kez aşırı bunaldığında Rabbine seslenmişti. Eğer Rabbinden o'na bir iyilik ulaşmasaydı, kınanmış bir durumda, boş bir yere atılacaktı. Ancak, Rabbi o'nu seçti, sonra da iyilerden biri yaptı. [Kalem/48-50]

* Ve andolsun Biz, bundan önce Âdem'den söz aldık da o aklından çıkardı, yapmadı ve Biz, onda bir kararlılık bulmadık. [Ta Ha/115]

Giriş bölümünde de belirttiğimiz gibi, surenin bu son ayetinin Medeni olduğu rivayet edilir. Pasajda görüldüğü üzere ayet pasaja hem anlam hem de teknik olarak uygundur. Ayrıca içerik ve üslup itibariyle de Mekkî ayetler ile uyuşmaktadır. Bunlar dikkate alındığında, bu ayetin Medenî olması uzak bir ihtimaldir.*




*İşte Kuran, Ahkaf Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim