• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

87Bakara Suresi 215-216




Hatalı Çevrilen Ayetler


87Bakara Suresi 215-216


Hatalı Çeviri:
215. Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.

216. Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.



Doğru Çeviri:
215Onlar, sana neyi Allah yolunda harcayacaklarını/ neyi nafakalaştıracaklarını soruyorlar. De ki: “Hayırdan/maldan; zamandan, bilgiden verdiğiniz şeyler/ sağladığınız nafakalar, ana-baba, en yakınlar, yetimler, miskinler ve yolda kalmışlar içindir.” Ve hayırdan ne işlerseniz, artık şüphesiz Allah, onu en iyi bilendir.

216Ve savaş sizin için hoş olmayan bir şey olmasına rağmen, size zorunlu görev olarak verildi. Olabilir ki siz, sizin için hayırlı olan bir şeyden hoşlanmazsınız. Yine olabilir ki, siz, sizin için kötü, zararlı olan bir şeyi seversiniz. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz.


215Onlar, sana neyi Allah yolunda harcayacaklarını/ neyi nafakalaştıracaklarını soruyorlar. De ki: “Hayırdan/maldan; zamandan, bilgiden verdiğiniz şeyler/ sağladığınız nafakalar, ana-baba, en yakınlar, yetimler, miskinler ve yolda kalmışlar içindir.” Ve hayırdan ne işlerseniz, artık şüphesiz Allah, onu en iyi bilendir.


Bu âyet, müstakil bir necm konumundadır. 195. âyette, infak emredilmişti, bu âyette ise infakın kimlere yapılacağı açıklanmıştır.

Kaynaklarda bu âyetin iniş sebebi hakkında şu bilgiler verilmiştir:

Bu âyet-i kerîme Amr b. el-Cemuh hakkında nâzil olmuştur. Oldukça yaşlı bir ihtiyar idi. "Ey Allah'ın Rasûlü! Benim malım pek çoktur. Ben o malın ne kadarını tasadduk edeyim ve kime infak edeyim? diye sordu. Bunun üzerine, Onlar sana neyi infak edeceklerini soruyorlar âyeti nâzil oldu. [Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmi'l-Kur’ân.]

Atâ şöyle demiştir: İbn Abbâs'tan (r.a) rivâyet edildiğine göre bu âyet, Hz. Peygamber'e (s.a) gelen ve, "Benim bir dinarım var" diyen, Hz. Peygamber'in kendisine, "Onu kendin için harca" dediği; o kimsenin, "Benim iki dinarım var" demesi üzerine Hz. Peygamber'in, "Onları ailen için harca" buyurduğu; bu sefer de adamın, "Benim üç dinarım var" dediği; Hz. Peygamber'in (s.a) de, "Onu hizmetçin için harca" cevabını verdiği; adamın, "Benim dört dinarım var" demesi üzerine de, Hz. Peygamber'in "Onu ana-baban için harca" dediği; adamın, "Benim beş dinarım var" dediği; Hz. Peygamber'in (s.a), "Onu akrabaların için harca" cevabını verdiği; adamın son olarak, "Benim altı dinarım var" demesi üzerine de, Hz. Peygamber'in (s.a), "Onu Allah yolunda harca; bu harcamaların en güzelidir" dediği bir adam hakkında nâzil olmuştur.

Yine Kelbî, İbn Abbâs'tan (r.a), bu âyetin Amr b. el-Cemûh hakkında nâzil olduğunu rivâyet etmiştir. Bu zat yaşlı ve düşkün birisi idi. Uhud savaşı'nda şehid edilmiştir. Çok zengin idi. Bundan dolayı, "Mallarımızı kimlere infâk edelim ve nereye koyalım?" diye sorduğunda, bu âyet inmişti. [Râzî, Mefâtihu'l-Ğayb.]

Âyette, görüldüğü üzere soranlar, "neyi infak edeceklerini" sormuşlar, cevap ise "kime infak edecekleri" yönünde gelmiş ve böylece kendilerine sanki, "Bu yersiz bir sorudur. Malın helâl olması ve verilmesi gereken yerlere verilmiş olması şartıyla ne infâk edersen et" denilmiştir. Neyin infak edileceği ise, 219. âyette belirtilmiştir.

Âyette, infak edilecek_ nafakaları temin edilecek kimseler, ana-baba, en yakınlar... şeklinde sayılmıştır. Demek oluyor ki akrabalar, kişinin parçası mesabesinde olmakla birlikte, insanın önce kendisini düşünmesi lazımdır.

261Mallarını Allah yolunda harcayan kimselerin örneği, yedi başak bitiren ve her başağında yüz adet tane bulunan tane örneği gibidir. Allah dilediğine katlar. Ve Allah, bilgisi ve rahmeti geniş ve sınırsız olandır, çok iyi bilendir. [Bakara/261]

265Allah'ın rızasını kazanmak ve kendilerini sağlamlaştırmak için harcamada bulunanların durumu da kendisine bol yağmur isâbet edip de ürününü iki kat veren, verimli topraklardaki bir bahçenin durumuna benzer. Böyle bir bahçeye bol yağmur düşmese de bir çisinti... Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi görendir. [Bakara/265]

177Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz "iyi adamlık" değildir. Ama "iyi adamlar", Allah'a, Âhiret Günü'ne/Son Gün'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malını akrabalara, yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve özgürlüğü olmayanlara, Allah'a/mala/vermeye sevgisi olmasına rağmen veren ve salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan], zekâtı/vergiyi veren kimselerdir. Ve de sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getiren, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden kimselerdir. İşte onlar, özü-sözü doğru olanlardır. Ve işte onlar, Allah'ın koruması altına girmiş kişilerin ta kendileridir. [Bakara/177]

Ve Bakara/219-220, Bakara/261-265, Âl-i İmrân/92, Kehf/32-43, Sebe/15-21, Kasas/76-84, Zuhruf/36-37, Tâ-Hâ/124-126.


216Ve savaş sizin için hoş olmayan bir şey olmasına rağmen, size zorunlu görev olarak verildi. Olabilir ki siz, sizin için hayırlı olan bir şeyden hoşlanmazsınız. Yine olabilir ki, siz, sizin için kötü, zararlı olan bir şeyi seversiniz. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz.



Bu âyetlerde, savaşa ve kâfir düşmanlara karşı savaşın gerekliliğine işaret edilmiş, fakat harâm ayda savaşmak yasaklanmıştır. Bu konu Enfâl sûresi'nde detaylı olarak gelecektir.

34Ve onların, kendileri Mescid-i Harâm'ın/dokunulmaz kılınmış ilâhiyat eğitimi merkezinin ayakta tutan mütevellileri/vakıf yöneticileri olmadıkları hâlde ondan menedip dururlarken Allah'ın kendilerine azap etmemesi için neleri var? Onun ayakta tutan mütevellileri/vakıf yöneticileri sadece Allah'ın koruması altına girmiş kimselerdir. Velâkin onların çoğu bilmiyorlar.
35Ve onların Beyt'in/Ka‘be'nin yanındaki destek vermeleri, sadece, ıslık çalmak ve el çırpmaktır, bir gösteriştir. –Öyleyse küfrettiğinizden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmişolduğunuzdan dolayı bu azabı tadınız!–
36,37Şüphesiz, mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcayan, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini örtmüş olan o kişiler; yine onu sarf edeceklerdir. Sonra onlara, bir pişmanlık olacak, sonra da onlar, Allah'ın, murdarı temizden ayırt etmesi için ve bir de murdar kısmını birbiri üzerine bindirip hepsini bir araya getirmesi, sonra da topunu birden cehenneme koyması için yenileceklerdir. Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kişiler cehenneme toplanacaklar. İşte bunlar, kayba, zarara uğrayıp acı çeken o kimselerin içinde kalanların ta kendileridir. [Enfâl/34-37]*




*İşte Kuran, Bakara Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim