87Bakara Suresi 255
Hatalı Çevrilen Ayetler
87Bakara Suresi 255
Hatalı Çeviri:
255. Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.
Doğru Çeviri:
255Allah, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayandır, her zaman diridir, her şeyi ayakta tutan, koruyan, diri ve bütün kâinatın idaresini bizzat yürütendir. Kendisini uyuklama ve uyku yakalamaz. Göklerde olan şeyler ve yeryüzünde olan şeyler yalnızca O'nun içindir. Kendisinin izni/ bilgisi olmadan yanında yardım, kayırma yapacak olan kimmiş? O, onların önlerinde ve arkalarında olan şeyleri bilir. Onlar ise, O'nun dilediğinden başka Kendisinin bilgisinden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeryüzünü kucaklamıştır. Onların ikisinin de korunması O'na zor gelmez. Ve O, çok yücedir, yücelticidir, sonsuz büyüktür.
Müstakil bir necm olan bu âyet, evvelki âyetlere de sonraki âyetlere de bağlanabilir. Ama müstakil olup Allah'ın sıfatları ve varlıklarla ilişkisi ciheti ön planda tutulmalıdır. Âyetin açık olan ifadesinde Allah'ın şu vasıfları vurgulanmıştır:
* Allah, Kendisinden başka ilâh olmayandır.
* Hayy'dır [her zaman diridir], kayyûm'dur [her şeyi ayakta tutan, koruyan ve kâinatın idaresini yürüten, Kendisine hiçbir şeyin gizli kalmadığı zattır].
* Kendisini uyuklama ve uyku tutmaz.
* Göklerde ve yeryüzünde olan şeyler yalnızca O'nun mülküdür.
* O'nun izni olmadan yanında kimse şefaat edemez.
* Allah, varlıkların önlerinde ve arkalarında olan şeyleri bilir.
* Varlıklar, dilediğinden başka O'nun ilminden hiç bir şeyi kavrayamazlar.
* Allah'ın kürsüsü, gökleri ve yeryüzünü kucaklamıştır.
* Göklerin ve yeryüzünün korunması Allah'a zor gelmez.
* O, alî'dir, azîm'dir.
Allah Kendisini şu âyetlerde de toplu olarak tanıtmaktadır:
1De ki: "O Rabb, bir tek olan Allah'tır, 2Samed olan Allah'tır, 3doğurmamış ve doğurulmamıştır. 4Ve hiçbir şey O'na denk olmamıştır." [İhlâs/1-4]
22O, kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayan Allah'tır. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet edendir, engin merhamet sahibidir.
23O, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayan Allah'tır. O, bütün kâinatın hükümdârı, tertemiz, her türlü kötülük ve eksiklikten uzak, her türlü kusurdan uzak; sapasağlam, güven veren, gözetici, koruyucu, doğrulayıcı ve güvenilir, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan, dilediğini zorla yaptıran, ulaşılmaz, azametli, ihtiyaçları gideren, işleri düzelten, derman veren, büyüklük ve ululukta tek olan; her şeyde ve her hâdisede büyüklüğünü gösterendir. Allah, onların ortak koştukları şeylerden arınıktır.
24O, oluşturan, kusursuz yaratan, her şeye şekil ve sûret veren Allah'tır. En güzel isimler O'nun içindir. Göklerde ve yeryüzünde olanlar O'nu noksan sıfatlardan arındırırlar. Ve O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır. [Haşr/22-24]
Allah'ın kayyûm sıfatı şu âyetlerde detaylandırılmıştır:
33Peki, o, kazandığı şeyler ile birlikte her bir kişinin üzerinde dikilen/görüp gözeten kimdir? Onlar ise Allah'a ortaklar edindiler. De ki: "Onları isimlendirin! Yoksa siz, O'na yeryüzünde bilmediği bir şey mi ya da sözden açık olanı mı haber vereceksiniz? Aslında kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kişilere plânları güzel gösterildi de Yol'dan saptırıldılar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için yol gösteren kimse yoktur. [Ra‘d/33]
41Hiç şüphesiz gökleri ve yeryüzünü yokoluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eğer gökler ve yeryüzü yokoluverirlerse, onları O'ndan sonra kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranan, çok bağışlayandır. [Fâtır/41]
Âyetteki, O, onların önlerinde ve arkalarında olan şeyleri bilir ifadesi, "onların dünya ve âhiretteki konumlarını, geçmiş ve geleceklerini bilir" demektir. Onlar ise, O'nun dilediğinden başka ilminden hiç bir şeyi kavrayamazlar ifadesi ise, insanların Allah katındaki bilgiyi, ancak O'nun dilemesiyle alabileceğini ifade eder.
EL-KÜRSÎ
Âyetteki, O'nun kürsüsü, gökleri ve yeryüzünü kucaklamıştır ifadesindeki الكرسىّ [kürsî] kelimesi, "bir şeyin üst üste binmesi" anlamındaki كرس [k-r-s] kökünün türevlerinden olup "üzerine oturulan ve dayanılan şey" demektir [Lisânu'l-Arab; c. 7, s. 636, "Krs" mad.] ki bunu, "iktidar koltuğu" olarak niteleyebiliriz. Nitekim bu sözcük, "bilgi ve kudret" anlamında da kullanılmaktadır. Çünkü ilim ve kudret, iktidarda olanın olmazsa olmaz vasfıdır. Buradan hareketle âyetteki ifadenin, "O'nun bilgisi ve iktidar gücü gökleri ve yeryüzünü kaplamıştır, O'nun bilgi ve kudreti dahilinde olmayan hiçbir şey yoktur" şeklinde anlaşılması gerekir.
Allah'ın bu sıfatı, "arşa istiva" şeklinde de geçmişti:
29O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için oluşturandır. Sonra da O, semaya egemenlik kurdu; onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi en iyi bilendir. [Bakara/29]
54Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı evrede oluşturan, sonra en büyük taht üzerinde egemenlik kuran, gündüzü, durmadan kovalayan gece ile bürüyen ve güneş, ay ve yıldızları emrine boyun eğmiş olarak yaratan Allah'tır. İyi biliniz ki oluşturma ve sistemler kurup yürütme sadece O'na özgüdür. Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne cömerttir! [A‘râf/54]
5Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah], en büyük taht üzerine egemenlik kurmuştur. 6Göklerde olan şeyler, yeryüzünde olan şeyler, bu ikisinin arasında olan şeyler ve nemli toprağın altında bulunan şeyler yalnızca Rahmân'ındır.
7Sen sesini yükseltirsen, Rahmân şüphesiz gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir. 8Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. En güzel isimler sadece O'nundur. [Tâ-Hâ/5-8]
Âyetteki, Onların ikisinin de korunması O'na zor gelmez ifadesiyle, Ehl-i Kitabın Allah hakkındaki görüşleri reddedilmektedir. Bu konu Kaf/38'de de ayrıntılı olarak incelenmişti. [Tebyînu'l-Kur’ân]
"Âyete'l-Kürsi" olarak bilinen bu âyet hakkında, maalesef Rasûlullah'ın adı kullanılarak birçok safsata uydurulmuştur. Bunların zikrini gereksiz buluyoruz.*
*İşte Kuran, Bakara Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz