89Al-i İmran Suresi 13
Hatalı Çevrilen Ayetler
89Al-i İmran Suresi 13
Hatalı Çeviri:
13. (Bedir'de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.
Doğru Çeviri:
13Karşılaşan iki birlikte sizin için kesinlikle bir alâmet/gösterge vardır; birliğin biri, Allah yolunda savaşıyordu; diğeri de kâfirdi; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini örtendi/ inanmayandı. Onları, göz görüşüyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Ve Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Şüphesiz bunda basiret sahipleri; sağduyulu kimseler için kesinlikle bir ibret vardır.
Yukarıda, kâfirlere mal ve evlâtlarının fayda vermeyeceği, onların cehennem yakıtı olacakları, yenilecekleri ve cehennemi boylayacakları bildirilmiş, bu âyette ise, o günlerde çok sıcak bir konu olan Bedir savaşı'na değinilmiş ve mü’minlere, Karşılaşan iki birlikte sizin için kesinlikle bir âyet vardır; birliğin biri, Allah yolunda savaşıyordu; diğeri de inkârcıydı. Onları, göz görüşüyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Ve Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda basiret sahipleri için kesinlikle bir ibret vardır denilerek, Allah'ın vaadinin doğruluğu gösterilmiştir. Bedir'de kâfirlere mal ve evlâtları fayda vermemiş, yenilmişler ve kâfir olarak ölüp cehennemi boylamışlardır.
Buradaki muhatapların mü’minler olduğu, aşağıdaki âyetlerin delâletiyle de anlaşılabilir:
42Hani siz, vâdinin yakın bir yamacında idiniz, onlar da uzak yamacında idiler. Kervan da sizden daha aşağıda idi. Şâyet onlarla sözleşmiş olsaydınız da, buluşma yerinde kesinlikle anlaşmazlık çıkarırdınız. Fakat olması gereken işi Allah'ın gerçekleştirmesi için; değişime/yıkıma uğrayan apaçık bir delil gördükten sonra yıkıma uğrasın, sağ kalanlar da yine apaçık bir delilden sonra yaşasın diye... Şüphesiz Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.
43Hani o vakitler Allah sana uykunda onları az gösteriyordu. Eğer Allah, onları sana çok gösterseydi kesinlikle korkmuştunuz ve savaş konusunda anlaşmazlığa düşmüştünüz. Fakat Allah güvenlik sağladı. Şüphesiz O, gönüllerde olanı en iyi bilendir. [Enfâl/42-43]
123-127Ve andolsun, sizler güçsüz iken, Allah, kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödersiniz diye size Bedir'de yardım etti: Hani sen inananlara, "Rabbinizin, indirilen/hulûl ettirilen üç bin haberci âyetle size yardım etmesi size yetmez mi?" diyordun. Eğersabrederve Allah'ın koruması altına girerseniz, evet sizi Rabbiniz destekler. Ve eğer onlar, ansızın üzerinize gelseler, Rabbiniz size işaretlenmiş /eğiten/gönderilmiş beş bin haberci âyetle yardım eder. Ve Allah, bu yardımı size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Ve bu yardım, sırf Allah, kâfirlerden;Kendisinin ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmişolan kimselerden bir kısmının kökünü kessin yahut onları perişan etsin de kaybeden kimseler olarak dönüp gitsinler diye, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan veen iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapanAllah katındandır. Öyleyse Allah'ın koruması altına girin. [Âl-i İmrân/123-127]
Târih kaynaklarında yer aldığına göre (–ki bunu Enfâl sûresi'nde detaylıca sunmuştuk–) Bedir günü'nde müşrikler sayıca mü’minlerin üç katı (1.000'e yakın idiler), askerî malzeme ve donanım bakımından ise mü’minlerin onlarca katı idiler. Buna rağmen Allah'ın izin ve yardımıyla mü’minler kâfirleri yendi.
Allah mü’minlere yardım edeceğini, onları zafere ulaştıracağını birçok kez (Mü’min/51, Muhammed/7, Mücâdele/21,) Saffat/171-173, Âl-i İmrân/139) vurgulamıştır.*
*İşte Kuran, Al-i İmran Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz