• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

89Al-i İmran Suresi 185-186




Hatalı Çevrilen Ayetler


89Al-i İmran Suresi 185-186


Hatalı Çeviri:
185. Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir.

186. Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takvâ gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.



Doğru Çeviri:
185Her benliği olan varlık, ölümü tadıcıdır. Ve şüphesiz kıyâmet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ateşten uzaklaştırılıp cennete girdirilirse bilsin ki o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Ve basit dünya hayatı, aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir.

186Hiç kuşkusuz siz, mallarınız ve canlarınız konusunda yıpranacaksınız/imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine Kitap verilen kimselerden ve ortak koşan kimselerden birçok eza; can sıkıcı, sinir bozucu şeyler de işiteceksiniz. Eğer bunlara karşı mücadele eder ve Allah'ın koruması altına girerseniz, şüphesiz işte bu azmi gerektiren işlerdendir.



Bu âyetler, mü’minlere genel bir beyanname niteliğindedir. Herkes ölecek ve ettiğini bulacaktır. O nedenle, basit yaşama aldanarak ebedî hayat mahvedilmemelidir. 185. âyette, herkesin mutlaka öleceği bildirilmiştir, ki bu, mü’minleri Allah yolunda savaşmaya özendirirken, kâfirlerin kaçma telaşlarının da anlamsızlığını ortaya koyuyor. Bu husus, başka âyetlerde şöyle beyân edilmiştir:

35Her kimliği olan varlık ölümü tadıcıdır. Ve eritip saflaştırmak üzere, sizi Biz, şer ve hayır ile sınarız. Ve siz, yalnız Bize döndürüleceksiniz. [Enbiyâ/35]

57Her kimliği olan varlık ölümü tadıcıdır. Sonra da yalnızca Bize döndürüleceksiniz. [Ankebût/57]

77,78Kendilerine, "Elinizi çekin, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun], zekâtı/vergiyi verin" denilenleri görmedin mi/hiç düşünmedin mi? Sonra savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, Allah'a duydukları saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti gibi yahut daha şiddetli olarak insanlara saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyarlar. Ve "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler. De ki: "Dünyanın kazanımı, çok azdır. Âhiret ise Allah'ın koruması altına girmiş kişiler için daha hayırlıdır ve siz "bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar" bile haksızlığa uğratılmayacaksınız. Her nerede olursanız olun ölüm size yetişir, son derece sağlam kaleler içinde bulunsanız bile." Ve onlara bir iyilik isabet ederse, "Bu Allah'tandır" derler, bir kötülüğe uğrarlarsa, "Bu sendendir" derler. De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bunlara rağmen bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hepten söz anlamayacaklar? [Nisâ/77,78]

Herkesin öleceği ve ettiğini bulacağı beyân edildikten sonra, Allah yolunda mücâdele edenlerin, mücâdeleleri esnasında canları, malları, evlâtları açısından birtakım sıkıntılara maruz kalacakları, bunu peşinen kabul etmeleri gerektiği bildirilmektedir:

• Kuşkusuz siz, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan olunacaksınız.

• Sizden önce kendilerine kitap verilen kimselerden ve ortak koşan kimselerden birçok eza işiteceksiniz.

• Sabretmeniz; bunlara karşı mücadele etmeniz ve Allah'a takvâlı davranmanız, azmi gerektiren işlerdendir.

Âyetteki son cümle ile, bunları defetmenin yolu da bildirilmiştir, ki Allah'a takvâlı davranmak ve sabretmektir.

İnsanların birtakım yollarla belâlandırılacağı, sabredenlerin kurtulacakları Bakara sûresi'nde şöyle dile getirilmişti:

154Ve Allah yolunda öldürülenlere, "Ölüler" demeyin. Aslında onlar diridirler. Fakat siz bilincine ermiyorsunuz.
155,156Ve de kesinlikle Biz, korkudan, açlıktan bir şeylerle ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiklik ile sizi zayıf düşüreceğiz/imtihan edeceğiz. Kendilerine bir musibet geldiği zaman, "Biz şüphesiz Allah'a aidiz ve yalnız O'na döneceğiz" diyen şu sabredenlere de müjdele!
157İşte onlar; Rablerinden, birtakım destekler ve rahmet kendilerinedir. İşte onlar, kılavuzlandıkları doğru yolu bulanların da ta kendisidir. [Bakara/155-157]*



*İşte Kuran, Al-i İmran Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim