• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

95Muhammed Suresi 1-3




Hatalı Çevrilen Ayetler


95Muhammed Suresi 1-3


Hatalı Çeviri:
1. İnkâr edenlerin ve Allah yolundan alıkoyanların işlerini Allah boşa çıkarmıştır.

2. İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.

3. Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.



Doğru Çeviri:
1İnkâr eden ve Allah'ın yolundan alıkoyan kimseler; Allah, onların işlerini saptırdı/ boşa çıkardı.

2Ve iman eden, düzeltmeye yönelik işler yapan ve Rableri tarafından bir gerçek olarak Muhammed'e indirilene inanan kimseler; Allah, onların kötülüklerini örttü ve durumlarını düzeltti.

3Allah'ın böyle yapması, şüphesiz kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden/inanmayan kimselerin bâtıla uymaları, şüphesiz iman eden kimselerin de Rablerinden gelen gerçeğe uymaları sebebiyledir. İşte Allah insanlara, onların örneklerini böyle verir.


Bu âyetlerde, insanların amellerinin boşa gitmesinin veya dünya ve âhirette yararlı olmasının nedenleri beyân ediliyor. Âyetlerden açıkça anlaşılıyor ki, Allah kimseye zulmetmemekte, amellerin işe yaramaması kişinin yanlışlarından kaynaklanmaktadır. Keza, inananların kötülüklerinin örtülmesi, durumlarının düzeltilmesi; nimetlere kavuşturulması da iman ve gayretlerinin sonucudur. Allah, iman eden ve sâlihât işleyenlere, hakk ettiklerinden fazla ödül de vermektedir.

1. âyette, İnkâr eden ve Allah'ın yolundan alıkoyan kimseler ifadesiyle; küfretmekle yetinmeyip başkalarını da küfre teşvik eden ve insanları Allahın yolundan alıkoyan bir kitle konu edilmiştir. Allah'ın yolundan alıkoyan kimseler, "insanların iman etmesini engelleyen, inananlara işkence yapan, insanları hakka davet eden Elçi'yi ve diğer davetçileri zora sokan kimseler" olarak anlaşılabilir.

İşte bunların yaptıkları iyi ya da kötü işlerin tümü boşa gitmektedir. Onların amellerinin boşa gidişi iki yönlü olarak ele alınabilir:

A) Dünyadaki kötü planları; küfür faaliyetleri.

B) Dünyadaki gösteriş için yaptıkları sosyal yardımlar vs.

Birçok âyette müşriklerin, münâfık ve kâfirlerin Allah'ın nûrunu söndürebilmek için; Elçi'yi ve mü’minleri öldürmek, insanların İslâm'a girmelerini engellemek... kısaca Allah'ın dinini ortadan kaldırmak için faaliyet gösterdikleri ve gösterecekleri, fakat bunu başaramayacakları ifade edilmiştir: Tevbe/32, Fil/1-5, Furkân/23, Âl-i İmrân/21-22,12,120, Bakara/217, Enfâl/30,36-37, Saffat/114-116, Sâd/9-11, Fâtır/10, Yûnus/21, Târık/16, Enbiyâ/70, Saffat/98, Tûr/42, 46, Âl-i A‘râf/183 ve Saf/8.

Târih de, kâfirlerin planlarının boşa çıktığına, sonunda hezimete uğradıklarına tanıktır. Bu hususa 10-13. âyetlerde de değinilmiştir. Allah'ın mü’minlere yardım ettiği ve edeceği de onlarca âyette (Mücâdele/21, Saffat/171-173, Hacc/52, Ankebût/7) zikredilmiştir.

Kâfirler de gösteriş ve yatırım için birtakım iyi şeyler yapıyorlar, ancak bunlar hiçbir işe yaramayacak, kendilerine bir fayda vermeyecektir:

1Âhirette herkesin iyi veya kötü, yaptığı işlerin karşılığını görmesini/Allah'ın sosyal düzeni belirleyen ilkelerini yalanlayan şu kimseyi gördün mü/hiç düşündün mü? 2,3İşte odur, yetimi itip kakan ve yoksulun yiyeceği üzerine teşvik etmeyen kimse.
4-7Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözüken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline!
Mâûn/1-7)

117Onların bu basit dünya hayatında harcadıklarının durumu, şirk koşmak sûretiyle kendilerine haksızlık eden bir toplumun ekinlerine isabet edip de onları değişime/yıkıma uğratan, içinde kavurucu soğuğu olan rüzgârın durumu gibidir. Ve Allah, onlara haksızlık etmedi. Fakat onlar, şirk koşmak sûretiyle kendilerine haksızlık ediyorlar. [Âl-i İmrân/117]

67Münâfık erkekler ve münâfık kadınlar birbirlerindendir; kötülüğü emreder, iyilikten sakındırırlar ve ellerini sıkı tutarlar/cimrilik ederler. Allah'ı terk ederler de, Allah da onları terk ediverir. Gerçekten de münâfıklar, hak yoldan çıkmış kimselerin ta kendileridir.
68Allah, münâfık erkek ve münâfık kadınlara ve kâfirlere; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere/inanmayanlara, içinde temelli kalanlar olarak cehennem ateşini vaat etmiştir. O, onlara yeter. Ve Allah, onları dışlayıp rahmetinden mahrum bırakmıştır! Ve onlara kalıcı bir azap vardır.
69Siz de tıpkı kendinizden önceki, sizden daha güçlü-kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlıklı ve de paylarına düşen kadar yararlanan kimseler gibisiniz. İşte siz de, sizden öncekiler paylarına düşen kadarıyla nasıl yararlanmak istedilerse siz de onlar gibi payınıza düşen kadarıyla yararlanmak istediniz. Siz de dalanlar gibi daldınız. İşte bunların, dünyada ve âhirette amelleri boşa gitti ve işte bunlar, kayba/zarara uğrayıp acı çeken kimselerin ta kendileridir. [Tevbe/67-69]

Ayrıca, Zuhruf/74-76, En‘âm/88, Mâide/5, 53, Hûd/15-16, 101, Kehf/105, Bakara/212, A‘râf/147 ve Zümer/65-66'ya bakılabilir.*



*İşte Kuran, Muhammed Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim