• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

99Talak Suresi 1-3




Hatalı Çevrilen Ayetler


99Talak Suresi 1-3


Hatalı Çeviri:
1. Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.

2, 3. İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.



Doğru Çeviri:

1Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız zaman onları iddetleri için boşayın ve iddeti sayın. Ve Rabbiniz Allah'ın koruması altına girin. Apaçık bir aşırılık, iffetsizlik yapmaları hâli dışında, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Artık kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kesinlikle kendine haksızlık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir iş ortaya çıkarıverir.

2,3Artık sürelerinin sonuna vardıklarında onları örfe uygun/ herkesçe kabul gören bir şekilde tutun yahut örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekilde onlardan ayrılın. Ve sizden adalet sahibi iki kişiyi şâhit tutun. Şâhitliği de Allah için ayakta tutun. İşte bu, Allah'a ve son güne inanan kimseye öğütlenendir. Ve kim Allah'ın koruması altına girerse, Allah ona bir çıkış yolu sağlar ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a işin sonucunu havale ederse, O ona yeter. Şüphesiz Allah, Kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, kesinlikle her şey için bir ölçü koymuştur, belirlemiştir.



Bu âyetler, aile hukukunun temel kurallarından birisi olan "boşama/boşanma" konusunun ilkelerini belirler. Burada muhatap, kamu otoritesidir. O dönemde kamu otoritesinin başı olması münasebetiyle hitap Rasûlullah'a yapılmıştır. O nedenle buradaki emirler, kişilere değil kamuya yöneliktir. Boşanma hem erkeği, hem kadını, hem çocukları, hem de onların ailelerini ilgilendiren ciddi bir mesele olup duygusal davranacak kimselerin kontrolüne verilemeyecek kadar önemlidir.

Boşama/boşanma konusunda daha önce şu âyetler inmişti:

228Boşanmış kadınlar da, kendi kendilerine üç âdet dönemi süresi beklerler. Eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorlarsa Allah'ın rahimlerinde oluşturduğunu gizlemeleri, kendilerine helâl olmaz. Ve onların kocaları, barışmak isterlerse o süre içersinde onları geri almaya daha çok hak sahibidirler. Ve onların zararlarına olanlar gibi, örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekilde kendi yararlarına olanlar da vardır. Erkekler için de, onların üzerinde bir derece vardır. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.
229Boşamak iki defadır. Bundan sonrası ya örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekil ile tutmak veya iyileştirmekle salmaktır. Onlara verdiklerinizden bir şey almanız da sizin için helâl olmaz. Ancak ikisinin de Allah'ın sınırlarını yapamamaktan korkmaları başkadır. Artık eğer siz kamu görevlileri, bunların, Allah'ın sınırlarını yapamayacaklarından korkarsanız, kadının fidye/ayrılma bedeli vermesinde ikisine de vebal yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Artık bunları aşmayın. Her kim de Allah'ın sınırlarını aşarsa, artık işte onlar, kendi benliklerine haksızlık edenlerin ta kendisidir. [Bakara/228-229]

231Kadınları boşadığınız zaman iddetlerini de bitirdiklerinde, artık onları ya ma‘rûf ile tutun veya ma‘rûf ile salın, haklarına tecavüz için zararlarına olarak onları tutmayın. Her kim bunu yaparsa kendi benliğine haksızlık etmiş olur. Allah'ın âyetlerini oyuncak da edinmeyin, Allah'ın üzerinizdeki nimetini, size kendisiyle öğüt vermek üzere indirdiği kitabı ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeleri hatırlayıp düşünün. Hem de Allah'ın koruması altına girin ve şüphesiz Allah'ın her şeyi en iyi bilen olduğunu bilin.
232Ve siz kadınları boşayıp da onlar, sürelerinin sonuna geldikleri zaman, eşleriyle aralarında örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekil ile rızalaştıkları zaman, kendilerini kocalarıyla nikâhlanacaklar diye sıkıştırıp engellemeyin. İşte bu, sizden Allah'a ve âhiret gününe iman eden kimselerin kendisi ile öğütleneceğidir. İşte bu, sizin için daha uygun ve daha nezihtir. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz. [Bakara/231-232]

35Ve eğer karı-kocanın arasının açılmasından korktuysanız, o zaman bir hakem erkeğin yakınlarından, bir hakem de kadının yakınlarından kendilerine gönderin. Bu karı-koca gerçekten barışmak isterlerse, Allah karı-kocanın arasında geçim verir. Şüphesiz Allah, çok iyi bilendir, her şeyin iç yüzünü, gizli taraflarını da iyi bilendir. [Nisâ/35]

Yukarıdaki âyetlerdeki hükümleri tamamlayıcı mahiyette olan bu âyetlerde şu hükümler yer almaktadır:

• Kadınlar boşandığı zaman, iddetleri için boşanmalı; iddetsiz boşanmamalı ve iddet sayılmalıdır.

• Apaçık bir fâhişe yapmaları hâli dışında, kadınlar evlerinden çıkarılmamalı, kendileri de çıkmamalıdır.

• Sürelerinin sonuna vardıklarında kadınlar ya ma‘rûf ile tutulmalı [nikâh yenilenmeli], yahut ma‘rûf ile onlardan ayrılınmalıdır.

• Bu gelişmelere adalet sahibi iki kişi şâhit tutulmalıdır.

• Şâhitlik Allah için ayakta tutulmalı, hiçbir şeyden etkilenilmemelidir.

Bu ilkelerin yanısıra insanlara ve kamu otoritesine de birtakım ihtarlarda bulunulmaktadır: Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Artık kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kesinlikle kendine zulmetmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir iş ortaya çıkarıverir. İşte bu, Allah'a ve son güne inanan kimseye öğütlenendir. Ve kim Allah'a takvâlı davranırsa, Allah ona bir çıkış yolu kılar ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Şüphesiz Allah, Kendi emrini ulaştırandır [yerine getirip, gerçekleştirendir]. O [Allah], kesinlikle her şey için bir ölçü kılmıştır [koymuştur, belirlemiştir].*




*İşte Kuran, Talak Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim