103Hacc Suresi 1-7
Hatalı Çevrilen Ayetler
103Hacc Suresi 1-7
Hatalı Çeviri:
1. Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir!
2. Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür. İnsanları da sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allah'ın azabı çok dehşetlidir!
3. İnsanlardan, bilgisi olmaksızın Allah hakkında tartışmaya giren ve her inatçı şeytana uyan birtakım kimseler vardır.
4. Onun (şeytan) hakkında şöyle yazılmıştır: Kim onu yoldaş edinirse bilsin ki (şeytan) kendisini saptıracak ve alevli ateşin azabına sürükleyecektir.
5. Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.
6. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir; O, ölüleri diriltir; yine O, her şeye hakkıyla kadirdir.
7. Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır.
Doğru Çeviri:
1,2Ey insanlar! Rabbinizin koruması altına girin, şüphesiz kıyametin kopuş anının sarsıntısı çok büyük bir şeydir. Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirdiğinden vaz geçer. Ve her hamile kadın taşıdığını bırakır. Ve sen, insanları sarhoş olmadıkları hâlde sarhoş görürsün. Velâkin Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
3,4İnsanlardan bazıları da Allah hakkında bilgisizce tartışıyor ve her azılı şeytanı izliyor. –Azılı şeytan hakkında: “Şüphesiz kim şeytanı yol gösterici, gözetici bir yakın yaparsa artık o, kesinlikle şeytanı kendine velîleştireni saptırır ve onu cehennemin azabına kılavuzlar” diye yazıldı.–
5Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz, bilin ki ne olduğunuzu size ortaya koymak için, şüphesiz Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından oluşturmuşuzdur. Ve Biz, dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak, sonra da olgunluk çağına erişmeniz için çıkartırız. Bununla beraber kiminiz geçmişte yaptıkları ve yapması gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırılır/öldürülür. Kiminiz de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en rezil zamanına ulaştırılır. Bir de yeryüzünü görürsün ki sönmüştür; sonra Biz, onun üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir.
6İşte bu, şüphesiz ki Allah'ın hak olması, şüphesiz sadece O'nun, ölüleri diriltmesi ve şüphesiz sadece O'nun her şeye en iyi güç yetiren olması nedeniyledir.
7Kıyâmet ise şüphesiz gelicidir. Kesinlikle onda şüphe yoktur. Ve şüphesiz ki Allah, kabirlerde olan kimseleri diriltecektir.
1,2Ey insanlar! Rabbinizin koruması altına girin, şüphesiz kıyametin kopuş anının sarsıntısı çok büyük bir şeydir. Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirdiğinden vaz geçer. Ve her hamile kadın taşıdığını bırakır. Ve sen, insanları sarhoş olmadıkları hâlde sarhoş görürsün. Velâkin Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
3,4İnsanlardan bazıları da Allah hakkında bilgisizce tartışıyor ve her azılı şeytanı izliyor. –Azılı şeytan hakkında: “Şüphesiz kim şeytanı yol gösterici, gözetici bir yakın yaparsa artık o, kesinlikle şeytanı kendine velîleştireni saptırır ve onu cehennemin azabına kılavuzlar” diye yazıldı.–
Bu âyetlerde, insanlar, gerçeği kabul ederek geleceklerini kurtarmaya davet edilmektedir. Ardından da kıyâmetin korkunç dehşeti anlatılarak insanların yanılgıları ortaya konulmaktadır. Kıyâmetin kopuşunu tasvir eden âyetlerden birkaçını sunuyoruz:
Zilzal 1-3yeryüzü, kendi sarsıntısıyla sarsıldığı, yeryüzü, ağırlıklarını çıkardığı ve insanın, "Bu yeryüzüne ne oluyor!" dediği zamanNisa172Kendisine toplar. [Zilzâl/1-3]
13-17Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, "o olay" olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yaratılan, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. [Hakka/13-17]
Vakıa 1-7olacak o vaka olduğu zaman –ki o vakanın oluşu için yalan söyleyen yoktur. O vaka, alçaltıcıdır, yükselticidir– yeryüzü şiddetle sarsıldıkça sarsıldığı ve dağlar ufalandıkça ufalanıp da toza dumana dönüşüverdiği zaman ve sizler üç eş sınıf olduğunuz zaman 135bileceksiniz. [Vâkıa/1-7]
14Onların hepsi, sadece elçileri yalanladılar. Bu sebeple azabım hak oldu. 15Ve bunlar, göz açıp kapayacak kadar bile gecikmesi olmayan bir çığlıktan başkasını beklemiyorlar. [Sâd/14,15]
Ve Mü’min/30-35, Neml/87, Müzzemmil/14-18, Nâzi‘ât/6-9.
3-4. âyetlerde, kesin bir bilgiye ve apaçık bir kanıta dayanmaksızın Allah hakkında; Allah'ın eşinin, benzerinin ve ortağının olmadığı; rabbliği [tüm evreni kontrol edişi] hakkında tartışan densizler eleştirilerek bu konularda bilgilenmeye çağrılmaktadırlar.
Burada konu edilen azılı şeytân da iblistir. Bu husus Tekvîr ve Cinn sûrelerinde detaylıca işlenmiştir. [Tebyînu'l-Kur’ân; c. 1, s. 162-175.] İblis ile ilgili kader; İblisin misyonu şu âyetlerde ifade edilmişti:
80,81Allah, "Haydi, sen belirli bir vakte kadar süre verilenlerdensin" dedi.
82,83İblis, "Öyle ise en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan; mutlak galip oluşuna yemin ederim ki ben onların hepsini; –içlerinden arıtılmış kulların hariç– kesinlikle azdıracağım" dedi.
84Allah dedi ki: "Gerçek budur. Ben de şu gerçeği söylüyorum: "85Andolsun ki cehennemi kesinlikle senden ve onların sana uyanlarından; hepinizden dolduracağım." [Sâd/81-85]
16,17İblis, "Öyleyse, beni azgınlığa itmene karşılık, andolsun ki ben, onlar için Senin dosdoğru yoluna oturacağım, sonra yine andolsun ki onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve Sen, çoklarını kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödeyenler bulmayacaksın" dedi.
18Allah, "Haydi, sen, yerilmiş ve itilmiş olarak oradan çık. Onlardan sana kim uyarsa, andolsun ki sizin hepinizden cehennemi dolduracağım" 19Ve, "Ey Âdem/bilgilenmiş, vahiy almış insan! Sen ve eşin cennete yerleşin, dilediğiniz yerden de yiyin ve girift, çekişmenin kaynağı olan şu şeye yaklaşmayın; malın-mülkün, paranın-pulun tutkunu olmayın, yoksa yanlış; kendine zararlı iş yapanlardan olursunuz" dedi.
20Derken İblis, onların kendilerinden gizli kalan çirkinliklerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi. Ve "Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikinizin de birer melek/iradesiz güç olmanız ya da sonsuz olarak kalıcılardan/gelişmeyen, değişmeyen birer varlık olmanız için sizi girift, çekişmenin kaynağı olan şu şeyden; maldan-mülkten, paradan-puldan men etti/bunları size yasakladı" dedi. 21Ve "Elbette ben, size öğüt verenlerdenim" diye onlara yemin etti/kanıtlar ileri sürdü. 22Böylece onları aldatarak aşağılığa düşürdü. Onlar girift, çekişmenin kaynağı olan şeyin; malın-mülkün, paranın-pulun tadına varınca, hırsları, doyumsuzlukları devreye girdi ve mal-mülk, para-pul istifçiliğine başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben, size mal-mülk, para-pul tutkunu olmayı yasaklamadım mı ve size, ‘Bu şeytân, kesinlikle sizin için apaçık düşmandır’ demedim mi?" [A‘râf/16-22]
63-65Allah dedi ki: "Git! Sonra onlardan kim sana uyarsa, bilin ki, şüphesiz ki, cezanız yeterli bir ceza olarak cehennemdir. Onlardan gücünü yetirdiklerini sesinle sars. Ve atlılarınla ve yayalarınla onların üzerine yaygara kopar! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun." –Ve şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.– Şüphesiz ki, Benim kullarım, senin için onlar aleyhine hiçbir güç yoktur." –Tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan" olarak da Rabbin yeter.– [İsrâ/63-65]
5Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz, bilin ki ne olduğunuzu size ortaya koymak için, şüphesiz Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından oluşturmuşuzdur. Ve Biz, dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak, sonra da olgunluk çağına erişmeniz için çıkartırız. Bununla beraber kiminiz geçmişte yaptıkları ve yapması gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırılır/öldürülür. Kiminiz de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en rezil zamanına ulaştırılır. Bir de yeryüzünü görürsün ki sönmüştür; sonra Biz, onun üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir.
6İşte bu, şüphesiz ki Allah'ın hak olması, şüphesiz sadece O'nun, ölüleri diriltmesi ve şüphesiz sadece O'nun her şeye en iyi güç yetiren olması nedeniyledir.
7Kıyâmet ise şüphesiz gelicidir. Kesinlikle onda şüphe yoktur. Ve şüphesiz ki Allah, kabirlerde olan kimseleri diriltecektir.
Bu âyetlerde bilgisizce fikir yürütenlere, kıyâmetten kuşku duyanlara, inatçı şeytân kişilere uyanlara bazı açıklamalar yapılmaktadır.
Öldükten sonra dirilmekten kuşku duyanlar, yaratılışlarını mercek altına almalıdırlar: Topraktan, sonra nutfeden, sonra bir alakdan [embriyondan], sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından yaratılma... Belli bir süreye kadar rahimlerde tutulma, sonra bir çocuk olarak çıkarılma, sonra olgunluk çağına eriştirilme... Kiminin çocuk yaşta vefat ettirilmesi, kiminin de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en rezil zamanına ulaştırılması [ihtiyarlatılması]... Sönmüş yeryüzünün üzerine su indirilip harekete geçirilmesi, kabartılması ve her güzel çiftten bitkiler bitirilmesi... İşte bu, şüphesiz ki Allah'ın hakk olması, ölüleri sadece O'nun diriltmesi ve her şeye sadece O'nun güç yetiren olması nedeniyledir. Kıyâmetin geleceğinde de şüphe yoktur. Şüphesiz ki Allah, kabirlerdekileri diriltecektir.
Burada, ilk yaratılış referans verilerek yeniden şekillenmenin daha basit olacağı vurgulanmaktadır:
* De ki: "Onları ilk defa oluşturan onları diriltecektir. Ve O, her oluşturmayı çok iyi bilendir. O, size o yemyeşil ağaçtan bir ateş/oksijen yapandır. Şimdi de siz oksijenden yakıp duruyorsunuz. [Yâ-Sîn/79-80]
* De ki: "İster taş olun, ister demir. Veyahut gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun." Sonra onlar; "Bizi kim geri döndürecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yoktan yaratmış olan." Bunun üzerine sana başlarını sallayacaklar ve "Ne zamandır bu?" diyecekler. De ki: "Çok yakın olması umulur! Sizi çağıracağı/diriltileceğiniz gün, O'nu överek O'nun çağrısına uyacaksınız ve sadece pek az kaldığınızı zannedeceksiniz." [İsrâ/50-52]
* Ki O, oluşturduğu her şeyi en güzel yapan ve insanı oluşturmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden, basbayağı bir sudan yapmıştır. [Secde/7-8]
Âyetteki "Biz, onun üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir." ifadesi, ile ilgili güzel bir yazıyı paylaşıyoruz:
Su ve hava olmadan yaşanamayacağını ufacık çocuklar bile bilir. Peki, toprak olmadan yaşayamayacağımızın acaba yeterince bilincinde miyiz? Toprak sürekli gelişim halindedir. Binlerce yıl içerisinde, özellikle suyun etkisiyle, yavaş yavaş aşağıdan yukarıya doğru ana kayanın (Litosfer) tahrip olmasıyla oluşur. Bu süreç en sert kayalarda yılda 0.01 milimetre olduğu için toprağın gelişim hareketi gözümüzden kaçar. (Bu oran yeryüzünün sıcak bölgelerinde yılda 20 milimetreye kadar çıkar.) Bu bağlamda toprak cansız olan mineral dünyadan canlı bir dünyaya geçiş aşamasıdır. Bir metreküp verimli toprakta 30 milyon kadar bakteri vardır. Gözle algılayamadığımız bu bakteriler toprağın her santimetrekaresinin canlı olması anlamına gelir. Bu canlılığın en önemli maddesi hem bu bakterileri, hem de bitkileri harekete geçirip canlandıran sudur.
Bu ayette kupkuru toprağın üzerine suyun düşmesiyle oluşan aşamalar anlatılır. Kuran’ın ifadelerinde anlatılan titreşmenin ve kabarmanın önce sadece edebi ifadeler olduğu sanıldı. Fakat "Brown Titremesi"nin anlaşılmasıyla Kuran’ın bu noktada da bir mucize gösterdiği anlaşıldı. Ayette toprağa suyun düşmesiyle oluşan 3 aşamaya dikkat çekilir:
1- Toprağın titreşmesi
2- Toprağın kabarması
3- Toprağın çiftler halinde ürünler vermesi
1- Birinci aşamada topraktaki parçacıklar suyun üzerlerine düşmesiyle hareket eder. Toprağın üzerine düşen su damlacıkları bir hedef olmaksızın birçok yönde hareket eder. Böylece birçok taraftan suyla çarpışan toprak parçacıkları titreşir gibi hareket ederler. Suyun toprağa düşmesiyle topraktaki farklı moleküller arasında elektrik akımı oluşur. Toprağın parçacıkları iyonlaşır. Elektrik akımının düşüşüyle pozitif iyona, yükselişiyle negatif iyona dönüşüm olur. Suyun toprağa gelişiyle iyonik moleküller titreşir. Botanikçi Robert Brown 1828 yılında toprağın partiküllerinin bu hareketini tespit etti ve adını Brown Movement (Brown Titremesi) koydu. Bu hareket, suyun toprağın üzerine düşmesiyle oluşan bir süreçte gerçekleşir.
2- İkinci aşamada dikkat çekilen olay, suyu emen toprak parçacıklarının hacimce büyümesi, böylece kabarmanın gerçekleşmesidir. Parçacıklar suya doyunca suyun mineral depoları olurlar. Bitkiler ihtiyaçlarını bu depolardan karşılar. Toprağın suyu tutan mükemmel yapısı sayesinde yağmur suları toprağın derinliklerinde kaybolmaz. Böylece bitkilerin, dolayısıyla tüm canlıların yaşaması mümkün olur.
3- Üçüncü aşamada bitkilerin filizlenmesine dikkat çekilir. Ayetin işaret ettiği gibi zevci ve zevcesiyle yani dişiliği ve erkekliğiyle bitkiler yaratılmaya başlanır. Başlangıçta ölü olan toprak suyun toprağın üzerine düşmesiyle başlayan bir sürecin sonunda canlı bitkiyi bağrından çıkarmaktadır. [Kur’an araştırmaları gurubu; Kur’an hiç Tükenmeyen Mucize]*
*İşte Kuran, Hacc Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz