50İsra Suresi 101-104
Hatalı Çevrilen Ayetler
50İsra Suresi 101-104
Hatalı Çeviri:
101. Andolsun biz, Musa'ya açık açık dokuz âyet verdik. Haydi İsrailoğullarına sor. Musa onlara geldiğinde Firavun ona, «Ey Musa! dedi, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum!»
102. (Musa Firavun'a:) «Pek âlâ biliyorsun ki, dedi, bunları, birer ibret olmak üzere, ancak, göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!»
103. Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
104. Arkasından da İsrailoğullarına: «O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz» dedik.
Doğru Çeviri:
101Ve andolsun Biz, Mûsâ'ya apaçık dokuz; birçok âyet [alâmet/gösterge]191 verdik –işte İsrâîloğulları'na soruver–. Hani Mûsâ, kendilerine geldi de Firavun o'na, “Ey Mûsâ! Ben senin büyülenmiş olduğunu kesinlikle biliyorum” demişti.
102Mûsâ dedi ki: “Sen kesinlikle bildin ki, âyetleri, birer ibret olmak üzere, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ve ben de senin yıkıma uğramışlığına kesinlikle inanıyorum.”
103Bunun üzerine Firavun, Mûsâ'yı ve İsrâîloğulları'nı Mısır'dan sürmek istedi de Biz, onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
104Ve ondan sonra Biz İsrâîloğulları'na, “Bu topraklara siz yerleşin! Sonra âhirete dair verilen söz geldiği vakit, sizi toplayıp bir araya getireceğiz” dedik.
Bu ayetlerde, surenin girişindeki İsrailoğulları ile ilgili pasaja atıf yapılarak İsrailoğullarının tüm kıssaları çok kısa ve öz olarak hatırlatılmakta ve bu kıssalardan hisse çıkartılması istenmektedir. Bu ayet grubu ayrıca müşriklerin mucize taleplerine verilen üçüncü bir cevap konumundadır. Onlara sanki şunlar söylenmektedir: "İstediğiniz türden dokuz mucize, sizden önce Firavun ve yandaşlarına gösterilmişti. Onlar da aynı sizin gibi, elçiye "sihirlenmiş", "mecnun" demişler ve Allah’ı aşikâre görmedikçe Musa’ya inanmayacaklarını söylemişlerdi. Gönderdiğimiz mucizeleri gördükten sonra da inkârlarına devam etmeleri ve Musa ile İsrailoğullarını yurtlarından çıkarmaya girişmeleri üzerine başlarına ne geldiğini biliyorsunuz. Eğer siz de böyle devam edecek olursanız, onlar gibi aynı akıbete uğrayacak, helâk edileceksiniz."
Bu ayetlerde konu edilen Musa ile ilgili olayların detayı A’raf suresinin 103-162. ve Ta Ha suresinin 42-82. ayetlerinde yer almıştır.
101. ayette geçen "dokuz" sayısı "adet" ifade etmek için kullanıldığı gibi, klâsik Arapçada tıpkı yedi, yetmiş, bin sayıları gibi çokluk belirtmek için de kullanılır. Dolayısıyla ayetteki ifade hem Musa peygambere "pek çok" ayet verildiği şeklinde hem de "dokuz adet" gösterge verildiği şeklinde anlaşılabilir.
MÛSÂ PEYGAMBERE VERİLEN DOKUZ MUCİZE:
12. âyette zikredilen dokuz âyet ifadesindeki "dokuz" sayısını iki şekilde anlamak mümkündür:
A) Çokluktan kinaye.
Zira İsrâîloğulları'na dokuzdan daha çok âyet/alâmet gösterilmiştir. Bunları şöyle özetleyebiliriz:
MUSA’DA TECELLİ EDEN AYETLER
PEYGAMBERLİK ÖNCESİ:
KÖTÜ BİR ORTAMDA DOĞUŞU
ANNESİNİN ONU SUYA BIRAKIŞI
FİRAVUN AİLESİNİN BULUŞU
ANNESİNİN SÜT ANNE YAPILIŞI
SARAYDA BÜYÜMESİ
CİNAYETİ VE CİNAYET NEDENİYLE MEDYENE KAÇIŞI
MEDYEN’DE EĞİTİMİ
MEDYENDEN AYRILIRKEN VAHYE MUHATAP OLUŞU
PEYGAMBERLİK DÖNEMİ:
İLK VAHY,
HARUNUN VEZİR OLARAK VERİLİŞİ
FİRAVUNA KORKARAK GİDİŞİ
FİRAVUNDAN ZARAR GELMEYİŞİ
BİLGİNLERİN DİZE GELİŞİ /İMAN EDİŞLERİ
FİRAVUNLA MÜCADELEDE, ARAF SURESİNDEN:
132Ve Firavun'un toplumu, "Sen bizi kendisiyle büyülemek için her ne alâmet/gösterge getirsen de, biz sana inananlar değiliz" dediler.
133Biz de belirli aralıklarla âyetler olmak üzere üzerlerine tufanı, çekirgeleri, haşereleri, kurbağaları ve kanı gönderdik. Yine büyüklük tasladılar ve bir suçlular toplumu oldular.
134Ve ne zaman ki, bu azap üzerlerine çöktü: "Ey Mûsâ! Sana olan ahdi/verdiği söz nedeniyle bizim için Rabbine dua et, eğer sen bizden bu cezayı kaldırırsan sana kesinlikle iman edeceğiz. Ve kesinlikle İsrâîloğulları'nı seninle birlikte göndereceğiz" dediler.
135Ne zaman ki, ulaşacakları belli bir süreye kadar onlardan cezayı kaldırdık, derhal sözlerinden cayıveriyorlar.
136Biz de, şüphesiz âyetlerimizi yalanladıkları ve onlardan gâfil olmaları nedeniyle onları cezalandırıp adaleti sağladık. Ve onları bol suda/nehirde boğduk.
ÇIKIŞ SONRASI
NEHİRDEN GEÇİŞ
KITLIKTAN KURTULMA
ALTINA TAPIŞ
LEVHALARLA GELİŞ VS.
B) Burada kastedilen Tevrât'taki on emirin dokuz âyette yazılı olmasıdır.
Yahudi Tevrât'ında iki ayrı emir cümlesi hâlinde zikredilen, "Karşımda başka ilâhların olmayacak" ifadesi ile "Kendin için oyma put yapmayacaksın" ifadesini Samiri Tevrât'ı tek emir cümlesi hâlinde toplamıştır. Böylece, "Komşunun evine tamah etmeyeceksin" de dahil, emirlerin sayısı, Yahudi nüshasında on, Samiri nüshasında ise dokuzdur. [Baki Adam, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, s. 104-105; HHT, Noseah Şomroni, Şemot, 20:10.]
104. ayet bize göre peygamberimizin Mekke'yi fethedeceği yönünde bir müjdeyi de içermektedir. Çünkü Mekke halkı da Firavun gibi peygamberimizi yurdundan çıkarmak istemektedir. 104. ayet Musa ve İsrailoğullarının çıkarılmak istendikleri topraklara yerleştirildiğini hatırlatarak aynı şeyin Mekkelilerin de başına gelebileceğini ihtar etmiş olmaktadır. Nitekim bu durum aynen gerçekleşmiştir.*
191 Buradaki “dokuz” sayısını iki şekilde anlamak mümkündür. A) Bu sayı çokluktan kinayedir. Zira İsrâîloğulları'na dokuzdan daha çok âyet/alâmet gösterilmiştir. B) Burada kastedilen Tevrât'taki “on emir”in dokuz âyette yazılı olmasıdır. “Yahudi Tevrât'ında, iki ayrı emir cümlesi olarak zikredilen, “Karşımda başka ilâhların olmayacak” ifadesi ile “Kendin için oyma put yapmayacaksın” ifadelerini, Samiri Tevrât'ı tek emir cümlesinde toplamıştır. Böylece, “Komşunun evine tamah etmeyeceksin “ de dahil, emirlerin sayısı, Yahudi nüshasında on, Samiri nüshasında ise dokuzdur.
*İşte Kuran, İsra Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz