Hatalı Çevrilen Ayetler
52Hud Suresi 96-99
Hatalı Çeviri:
96, 97. Andolsun ki Musa'yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi.
98. Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne düşecek ve onları (çekip) ateşe götürecektir. Varacakları yer ne kötü yerdir!
99. Onlar burada da, kıyamet gününde de lânete uğratıldılar. (Onlara) verilen bu armağan ne kötü armağandır!
Doğru Çeviri:
96,97Andolsun ki Biz Mûsâ'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile Firavun ve ileri gelenlerine elçi yaptık. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Hâlbuki Firavun'un emri aklı çalıştıran/doğruya ulaştıran değildir.
98Firavun kıyâmet günü, toplumunun önüne düşer. –Artık Firavun, toplumunu ateşe götürmüştür. O varılan yer de ne kötü bir yerdir!–
99Ve bu dünyada ve kıyâmet gününde dışlanarak izlendiler. –Verilen bu vergi ne kötü vergidir!–
Bu ayetlerde surenin yedinci kıssası olan Musa ve Firavun kıssası anlatılmaktadır. Çok kısa olarak özetlenen kıssada, Firavun’un kendi kavmini yanlış bir yola soktuğu, kavminin de bu yanlış adamı izlediği, böylece Firavun ile kavminin hem dünyada hem de ahirette beraberce felâkete sürüklediği açıklanmaktadır.
97. ayetin son bölümündeki "Hâlbuki Firavun'un emri reşit [aklı çalıştıran, doğruya ulaştıran] değildir" ifadesi çok önemli bir noktaya, aklın yoluna vurgu yapmaktadır. Firavun’un sürüklediği bilgisizlik, inat, zann ve hayal ürünü yollar, akıl dışı yollardır ve işe yarar hiçbir tarafları yoktur.
98, 99. ayetlerde Firavun’un ve onu izleyenlerin akıbeti açıklanmış, dünyada ve ahirette lânetlendikleri [Allah’ın rahmetinden uzaklaştırıldıkları] bildirilmiştir.
Firavun ve benzeri kişilerin sonları Kur’an’da birçok ayette (Fecr/6-13, Naziat/21-26, A’raf/38, Ahzab/67, 68, Kasas/39-42, Mümin/45,46) değişik üslûplarla anlatılmıştır.*
*İşte Kuran, Hud Suresi