60Mümin Suresi 10-12
Hatalı Çevrilen Ayetler
60Mümin Suresi 10-12
Hatalı Çeviri:
10. İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kızgınlıktan elbette daha ağırdır. Zira siz imana davet ediliyor, fakat inkâr ediyordunuz.
11. Onlar: Rabbimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.
12. (Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır.
Doğru Çeviri:
10Şüphesiz kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan o kimselere seslenilir: “Elbette Allah'ın buğzu, kendinize buğzunuzdan daha büyüktür. Zira siz imana davet olunurdunuz da küfrederdiniz; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeder dururdunuz.”
11Kâfirler dediler ki: “Rabbimiz! Sen, bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkışa bir yol var mı?”
12İşte bu, şu sebeptendir: Siz, “bir ve tek” olarak Allah'a davet edildiğiniz zaman küfrettiniz; inanmadınız. O'na ortak koşulunca da inandınız. Artık hüküm, o çok yüce ve çok büyük Allah'ındır.
Bu ayet gurubunda, 4. ayette konu edilen "Allah’ın ayetleri hakkında mücadele edenler"in [müşriklerin] ahirette yaşayacakları bir sahne canlandırılmaktadır.
Bir ses onlara:
— "ElbetteAllah'ın buğzu, kendinize buğzunuzdan daha büyüktür. Zira siz imana davet olunurdunuz da küfreder dururdunuz"diye seslenmektedir.
Onlar da, günahlarını ve başlarına gelen o azabı hak ettiklerini itiraf ederek:
— "Rabbimiz! Sen bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkışa bir yol var mı?" diyerek yapamadıkları şeyleri telafi etmek üzere yeniden dünyaya dönmeyi istediklerini ifade etmektedirler.
Bu talepleri kabul edilmemekte ve onlara:
— "İşte bu, şu sebeptendir: Siz, ‘bir ve tek’ olarak Allah'a davet edildiğiniz zaman inkâr ettiniz. O'na ortak koşulunca da inandınız. Artık hüküm, o çok yüce ve çok büyük Allah'ındır" diye karşılık verilmektedir.
Bilindiği üzere, Allah’ın ayetlerini bile bile inkâr eden ve onlar hakkında herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmadan mücadele eden o kâfirler, dünyadaki yaşamlarındayken öldükten sonra dirilmeyi kabul etmiyorlardı. Ahirette ise ölümü ve dirilmeyi bizzat yaşamış olduklarından, artık öldükten sonra dirilmeyi kabul etmek, buna inanmak onlar için herhangi bir bahane bulunamayacak bir gerçeklik haline gelmiştir. Onun için itiraf etmek suretiyle "Rabbimiz! Sen bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkışa bir yol var mı?" diye sormaktadırlar.
Aslında bu sorularına kısaca "var" veya" yok" diye cevap verilmesi gerekirken Rabbimiz, onlara cehennemden çıkmalarının imkânsız olduğuna da delalet eden gerekçeli bir cevap vermektedir. Bu cevapla hem çıkışlarının olmayacağı, hem de neden çıkamayacakları kendilerine bildirilmiş olmaktadır.
Kâfirlerin çıkışının olmayacağı birçok ayette (Zuhruf/77, İbrahim/21, 22, Fatır/37, Zümer/55- 58, Şura/44, 45, Secde/12, En’am/27, 28, Mü'minun/107, 108) yer almıştır:
11. ayette kâfirlerin "Rabbimiz! Sen bizi iki kerre öldürdün, iki kere dirilttin" dedikleri nakledilmektedir. Bu ifade geçmişte farklı şekillerde yorumlanmıştır. Kimisi "Bunlar önce babalarının sulplerinde ölü idiler. Sonra Allah onları diriltti, sonra dünyada kaçınılmaz olan ölüm ile onları öldürdü. Sonra ahiret hayatı için onları diriltti. İşte iki hayat ve iki ölüm bunlardır"; kimisi de "Kabirde de dirildiler, sonra öldürülüp tekrar mahşerde diriltildiler" demiştir. Bu yorumlarla ortaya bir de "kabir hayatı" denen bir hayat çıkarılmıştır.
Bu ayeti iyi anlayabilmemiz için önce şu ayetlere dikkat edilmelidir.
28Siz, nasıl küfredersiniz; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini nasıl bilerek reddedersiniz? Oysa siz, ölüler idiniz de sizlere O hayat verdi. Sonra O, sizleri öldürecek, sonra canlandıracaktır. Sonra da Kendisine döndürüleceksiniz. [Bakara/28]
2O, hanginizin amelce daha iyi-güzel olduğunu sınamak için ölümü ve hayatı oluşturdu. O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olandır. [Mülk/2]
Dikkat edilirse, Allah’ın önce ölümü yarattığı, sonra da hayatı yarattığı bildirilmektedir. İlk ölüm, insanın ilk "toprak [cansız madde]" hali olup, ikinci ölüm bu dünyadaki ölümüdür. İlk dirilme insanın dünyaya gelmesi, ikinci dirilme de ahiretteki "ba’s" [yeniden dirilme] halidir. Bunlar, iki ölüm ve iki hayattır. Kâfirler, her şeyi açıkça görünce, bizzat yaşayınca ve de karşılarında azabı açıkça görünce, merhamet dileme ve Allah'ın rızasına tevessül yoluyla böyle yalvarmaktadırlar.*
*İşte Kuran, Mümin Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz