• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

84Rum Suresi 20-25, 46, 26-27




Mushafta Bozuntu Yapılan Ayetler


84Rum Suresi 20-25, 46, 26-27


Hatalı Çeviri:
20. Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının) delillerindendir. Sonra siz, (her tarafa) yayılan insanlar oluverdiniz.

21. Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.

22. O'nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için (alınacak) dersler vardır.

23. Gece olsun gündüz olsun, uyumanız ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) aramanız da O'nun (varlığının) delillerindendir. Gerçekten bunda, işiten bir kavim için ibretler vardır.

24. Yine O'nun delillerindendir ki, size korku ve ümit vermek üzere şimşeği gösteriyor, gökten su indirip ölümünün ardından arzı onunla diriltiyor. Doğrusu bunda, aklını kullanan bir kavim için (alınacak) dersler vardır.

25. Göğün ve yerin O'nun buyruğu ile durması da O'nun (varlığının) delillerindendir. Sonra sizi topraktan bir çağırdı mı hemen (kabirlerinizden) çıkıverirsiniz.

26. Göklerde ve yerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.

27. Yaratmaya başlayan, sonra onu tekrarlayan O'dur, ki bu, O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde (tecelli eden) en yüce sıfat O'nundur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.


Doğru Çeviri:

Necm: 378

20O'nun, sizi bir topraktan oluşturması da Kendisinin alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Sonra da siz, şimdi, dağılıp-yayılan bir beşersiniz.

21Yine O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler oluşturmuş, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda iyiden iyiye düşünecek bir toplum için nice alâmetler/ göstergeler vardır.

22Yine göklerin ve yerin oluşturuluşu, dillerinizin ve renklerinizin değişikliği O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Şüphesiz bunda bilginler için nice alâmetler/ göstergeler vardır.

23Yine gecede ve gündüzde uyumanız ve armağanlarından rızık aramanız O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Şüphesiz bunda kulak verecek bir toplum için nice alâmetler/ göstergeler vardır.

24Yine O'nun âyetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek için şimşeği gösteriyor. Ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat veriyor. Şüphesiz ki bunda aklını kullanacak bir toplum için nice alâmetler/ göstergeler vardır.

25Göğün ve yeryüzünün Kendi emriyle durması yine O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Sonra sizi yeryüzünden bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki siz çıkarılıyorsunuz.

46Size rahmetinden tattırsın, emriyle gemiler akıp gitsin ve sahip olduğunuz nimetlerin karşılığını ödersiniz diye armağanlarından rızık aramanız için rüzgârları müjdeciler olarak göndermesi de O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir.

26Göklerde ve yerde kim varsa hepsi de O'nundur. Hepsi de O'na saygı duyanlardır.

27Ve O, oluşturmayı başlatan, sonra onu çevirip yeniden yapandır. Ve bu O'na çok kolaydır. Ve göklerde ve yerde en yüce örnek O'nundur. Ve O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/ mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/ sağlam yapandır.318




Bu ayetlerde Rabbimiz neden övgüye layık olduğunu beyan etmektedir. Bu beyanına göre Rabbimizin gerek kendi bünyemizde gerekse çevremizde, "İnsanın topraktan yaratılması, sonra da yeryüzüne yayılması, kendi cinslerinden mutlu olmaları için eşler sağlanması, eşler arasında sevgi merhamet bağı kurması, göklerin ve yerin yaratılışı, dillerin ve renklerin farklılığı, gecede ve gündüzde uyumak, O’nun lütfundan rızık aramak, hem korku hem umut vermek için şimşeğin görülmesi, gökten su indirip onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat vermesi, göğün ve yeryüzünün kendi emriyle durması" gibi binlerce ayeti mevcuttur.


TOPRAKTAN YARATILMA

Kur’an bağlamında ele alındığında, yaratılışın temeli olan topraktan kasıt, insanın maddi yapısını oluşturan karbon, sodyum, kalsiyum gibi toprakta bulunan ölü cevherlerdir. Rabbimiz bu maddeleri bir araya getirerek canlı varlıkları, özellikle de insanı yaratmış ve bu maddeler ile uzaktan yakından alakası olmayan duyuları, duyguları, akıl, vicdan ve diğer zihinsel fonksiyonları onun bünyesine yerleştirmiştir.

22. ayetteki "dillerinizin ve renklerinizin farklılığı" ifadesi, insanların renk ve dillerinin birbirinden farklı oluşunun da Allah’ın plan ve programından kaynaklandığı gerçeğine işaret etmektedir. Bu nedenle hiçbir ırk veya lisan sahibi bu özellikleri nedeniyle horlanamayacağı gibi, bu özellikler hiçbir ırk veya lisan sahibi tarafından tefahur/övünç kaynağı olarak da telakki edilemez.

24. ayette Rabbimiz "size hem korku ve hem de umut vermek için şimşeği gösteriyor" buyurmuştur. Gök gürültüsü ve şimşek, yağmurun geleceğini gösteren, dolayısıyla bitkilerin canlanacağı umudunu müjdeleyen bir tabiat olayıdır. Ancak bu tabiat olayı aynı zamanda yıldırımla, sel felaketiyle her şeyi silip süpüreceği korkusunu da beraberinde getirir.

25. ayetteki "Göğün ve yeryüzünün kendi emriyle durması yine O’nun ayetlerindendir" ifadesiyle verilen mesaj Hacc ve Fatır surelerinde de yer almıştır:

65Sen, Allah'ın yeryüzündekileri size boyun eğdirdiğini [hep sizin yararlanacağınız ölçülerde yarattığını] ve Kendisinin emriyle denizlerde akıp giden gemileri görmedin mi/hiç düşünmedin mi? Göğü de Kendi izni/bilgisi olmaksızın yere düşmekten O tutuyor. Şüphesiz Allah, insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir. [Hacc/65]

41Hiç şüphesiz gökleri ve yeryüzünü yokoluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eğer gökler ve yeryüzü yokoluverirlerse, onları O'ndan sonra kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranan, çok bağışlayandır. [Fatır/41]

Yine 25. ayetteki "Sonra sizi yeryüzünden bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki siz çıkarılıyorsunuz" ifadesi ise Rabbimizin evrenin varlığını süreli olarak planladığını; yeri ve göğü belirli bir süre ayakta tutacağını; planladığı süre dolduğunda da kıyameti koparacağını bildirmektedir.

50-52De ki: "İster taş olun, ister demir. Veyahut gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun." Sonra onlar; "Bizi kim geri döndürecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yoktan yaratmış olan." Bunun üzerine sana başlarını sallayacaklar ve "Ne zamandır bu?" diyecekler. De ki: "Çok yakın olması umulur! Sizi çağıracağı/diriltileceğiniz gün, O'nu överek O'nun çağrısına uyacaksınız ve sadece pek az kaldığınızı zannedeceksiniz." [İsrâ/52]

13İşte o, bir tek haykırıştır.
14Bir de bakmışsın onlar meydandadır. [Nâziât/13, 14]

53Sadece bir tek çığlık olmuştur. Bir de bakmışsın ki hepsi huzurumuzda "hazır ol"a geçirilmişlerdir. [Ya Sin/53]

46. ayette Rabbimiz, 28. ayetin devamı mahiyetinde çevremizdeki ayetlerden rüzgârın fonksiyonuna, denizcilikteki önem ve yararına dikkat çekmiştir. Rüzgârların Allah’ın ayetleri oluşu ve yararları ile ilgili birçok ayet mevcuttur:

22Ve Biz, rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik de gökten bir su indirip sizi onunla suladık. Suyu hazinelerde tutanlar/biriktirenler de siz değilsiniz. [Hicr/22]

48,49Ve O, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderendir. Ve Biz ölü bir beldeye can verelim, oluşturduğumuz nice hayvanlara ve insanlara su sağlayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik. [Furkan/48, 49]

164Şüphesiz ki göklerin ve yerin oluşturuluşunda, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişinde,
insanlara yarayan şeylerle denizde akıp giden gemide,
Allah'ın semadan bir su indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde,
yeryüzünde her deprenen canlılardan yaymasında,
rüzgârları evirip çevirmesinde,
gök ile yeryüzü arasında emre hazır olan bulutta, şüphesiz akıllarını çalıştıran bir toplum için elbette alâmetler/göstergeler vardır. [Bakara/164]



318 Resmi Mushaf'ta 46. sırada yer alan bu âyeti, –aidiyeti gereği– burada tertip ettik.




*İşte Kuran, Rum Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim