• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

86Mutaffifin Suresi 7-13






Hatalı Çevrilen Ayetler




Mutaffifin Suresi 7-13





Hatalı Çeviri:
7. Doğrusu günahkârların yazısı, muhakkak Siccîn'de olmaktır.
8. Siccîn nedir, bilir misin?
9. (O günahkârların yazısı) Amellerin sayılıp yazıldığı bir kitaptır.
10. O gün vay haline yalancıların!
11. Ki onlar, ceza gününü yalan sayarlar.
12. Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar.
13. Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi.



Doğru Çeviri:
7-13.Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Şüphesiz, “din-iman tanımayıp kötülüğe batanlar”ın kaydı, kesinlikle, Siccin’dedir. –Ve “Siccin”in ne olduğunu sana ne bildirdi? -O, rakamlanmış/ yazılmış bir kayıttır! O gün, yalanlayanların; karşılık gününü yalanlayanların vay haline! Ve karşılık gününü, kendisine âyetlerimiz okunduğu zaman, “Eskilerin masalları” demiş olan tüm sınırları aşan günahkârlardan başkası yalanlamaz.–




Bu ayet grubu “ الردع er Red’ (Engelleme)” edatı olan “ كلاّ kella” ile başlayarak inkârcıların inanışları; tutum ve kanaatleri reddedilmiştir. Yapılan açıklamada, inançsızlıkları nedeniyle ortaya koydukları kötü ameller yüzünden inkârcıların kayıtlarının Siccin’de olacağı; Siccin’in havsalaların alamadığı kadar dehşetli olduğu bildirilmiş ve yalanlayanlar tehdit edilmiştir.



“الفجّار FÜCCAR”
Bu sözcükle ilgili olarak daha evvel detaylı bir açıklamamız  olmuş ve “fücur” sözcüğünün gerek dil bilimciler ve gerekse din bilginleri tarafından “Şakku setri’d-diyanet [diyanet örtüsünün yırtılması, çatlaması]” olarak açıklandığı ifade edilmişti. Özetle söylemek gerekirse; din-iman örtüsünü yırtıp atanlara bu yaptıklarından dolayı “facir” denir. Sözcüğün çoğulu “فجّار füccar” veya  “فجرة  fecere” şeklinde ifade edilir.



SİCCİN
Bu sözcük “hapishane” anlamındaki “sicn” isminden türetilmiştir. “En iyi, en sağlam, en iyi korunan zindan” anlamındadır. Anlaşılan o ki, kötülerin işlemiş oldukları amel defterleri [davranış tutanakları] burada olacaktır; yani burada korunacak, kaybolmayacak, çalınmayacak, silinmeyecektir. Adeta mermere işlenmişçesine sağlam kaydedilmiştir; silinmesi, yok olması kesinlikle söz konusu olmayacaktır. “Siccin”in ne olduğunu sana kim bildirdi?” ifadesi ise bu kaydın korunağının ve boyutlarını kimsenin bilmediği anlamındadır. Yani Siccin, bilinen, duyulan en çetin zindanların da ötesinde bir zindandır. Bilindiği gibi Rabbimiz “… sana kim bildirdi?”şeklindeki soru-cevaplı anlatımı birçok önemli konuda [Karia/2,10, Hakka/1-3, Müddessir/27, Mürseat/14, İnfitar/17, 18, Tarık/2, Beled/12, Kadir/2, Hümeze/5] uygulamıştır.



YALANLAYANLARIN NİTELİKLERİ
Pasajda sözü edilen “yalanlayıcı” kimselerin birinci planda o günün tağutlarından Velid b. el-Muğire, Ebucehil, Nadr b. El-Haris ve benzer­leri olduğu söylenebilir. Zira daha evvel bu tipler ile ilgili şu ayetler inmişti:
9-16.Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz. (Kalem/9-16)
                                                                                                          
İkinci planda ise bu mel’unların karakterini taşıyan tüm zamanların yalanlayıcıları da aynı kapsamda anlaşılmalıdır.*



*İşte Kuran, Mutaffifin Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim