Hatalı Çevrilen Ayetler
92Nisa Suresi 127
Hatalı Çeviri:
127. Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor: Kitap'ta, kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikâhlamak istediğiniz yetim kadınlar, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı âdil davranmanız hakkında size okunan âyetler (Allah'ın hükmünü apaçık ortaya koymaktadır). Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir.
Doğru Çeviri:
127Senden o kadınlar [yetimlere bakmakla yükümlü kadınlar] hakkında fetva istiyorlar. De ki: Onlar hakkında fetvayı Allah ve ‘kendilerine farz kılınmış olanı vermediğiniz ve kendilerini nikâhlamaya rağbet etmediğiniz kadınların yetimleri hakkındaki ve ezilmek istenen çocuklar hakkında ve yetimler için hakkaniyeti ayakta tutmanız hakkında, Kitap'ta/Kur’ân'da size okunanlar’ verir. Ve hayırdan ne işlerseniz, biliniz ki, şüphesiz Allah, onu en iyi bilendir.
Medîne'de yetimler ve yetimlerin kadınları ile ilgili problemlerin oluştuğu bir dönemde bağımsız bir necm olarak inen bu âyet, yetim hukukunu düzenlemektedir. Âyetin içeriğinden açıkça anlaşıldığına göre, "yetimlerin kadınları" hakkında Rasûlullah'tan fetva [Fetva, "problemli, anlaşılmayan zor bir konuda, meseleyi açıklığa kavuşturmak, doğru olanı açıklamak" demektir.] istenmiş, Allah da, söz konusu fetvanın, Allah tarafından verildiğini (bkz. Nisâ/1-10) beyân etmiştir.
Bu âyetteki يتامى الساء [yetâme'n-nisâ’/o kadınların yetimleri] ifadesi, sûrenin 3. âyetinde bulunan en-nisâ’ [o kadınlar] ifadesini de iyice belirginleştirmektedir. Zira, يتامى الساء [yetâme'n-nisâ’/o kadınların yetimleri] ifadesi, izafet [isim tamlaması] olup "kadınların yetimleri" demektir. Nisâ/3'te النساء [en-nisâ’/o kadınlar] sözcüğü, "lam-ı tarif" ile belirginleştirilmiştir. Bu âyetin delâletiyle, 3. âyetteki النساء [en-nisâ’/o kadınlar] ifadesinden kastın, "yetimlerin kadınları" olduğu anlaşılmaktadır. Dilbilgisi kuralları gereği tamlamalardan, muzafın hazfedilmesiyle, ondan bedel olarak lam-ı tarif getirilir. Bu kurala göre, 3. âyetteki من النساء [mine'n-nisâi’/o kadınlardan] ifadesi, من نساء اليتامى [min nisâi'l-yetâmâ/o yetimlerin kadınlarından] şeklinde takdir edilir.
Fakat ne yazık ki, isim tamlaması olan يتام الساء [yetâme'n-nisâ’/o kadınların yetimleri] ifadesi, meal ve tefsirlerde sıfat tamlaması olarak değerlendirilmiş ve "yetim kadınlar, yetim kızlar" şeklinde anlaşılmıştır. Bu hata sebebiyle de, dinde birçok yalan ve yanlış oluşmuştur.
Ayrıca bu âyette, yetim hukukuna duyarsız oldukları için mü’minlere bir sitem de vardır:
• Onlar hakkında fetvayı Allah verir.
• Onlar hakkında fetvayı, kendilerine farz kılınmış olanı vermediğiniz ve kendilerini nikâhlamaya rağbet etmediğiniz kadınların yetimleri hakkındaki, Kitap'ta size okunanlar verir.
• Onlar hakkında fetvayı, ezilmek istenen çocuklar hakkındaki Kitap'ta size okunanlar verir.
• Onlar hakkında fetvayı ve yetimler için hakkaniyeti ayakta tutmanız hakkında Kitap'ta size okunanlar verir.
Bu âyetin inişine dair şu bilgiler verilmiştir:
Âlimler, âyetin sebeb-i nüzûlü hakkında iki şey zikretmişlerdir:
1) Araplar, kadınlara ve çocuklara mirastan pay vermiyorlardı. Bu âyet-i kerîme, onların da vâris kılınması için nâzil olmuştur.
2) Âyet-i kerîme, kadınlara mehirlerini tam olarak verme hususunda nâzil olmuştur. Yetim kız, bir adamın himâyesinde bulunur, güzel ve zengin de olursa, o adam onunla evlenir ve malını yerdi. Ama yetim kız çirkin ise, adam onunla evlenmek isteyen başkalarına mani olur ve kız ölünce de onun malına konardı. İşte bundan dolayı Allah Teâlâ bu âyeti indirmiştir. [Râzî, Mefâtihu'l-Ğayb.]
Bu âyetten açıkça anlaşıldığına göre dinî konularda, baş vurulacak merci Allah'ın âyetleridir: Kur’ân'dır.*
*İşte Kuran, Nisa Suresi