• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

92Nisa Suresi 163-166, 159




Mushafta Bozuntu Yapılan Ayetler


92Nisa Suresi 163-166, 159


Hatalı Çeviri:
163. Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.

164. Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah Musa ile gerçekten konuştu.

165. (Yerine göre) müjdeleyici ve sakındırıcı olarak peygamberler gönderdik ki insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.

166. Fakat Allah sana indirdiğine şahitlik eder; onu kendi ilmi ile indirdi. Melekler de (buna) şahitlik ederler. Ve şahit olarak Allah kâfîdir.



Doğru Çeviri:

Necm: 569

163-165Şüphesiz Biz, Nûh'a ve O'ndan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya‘kûb'a, torunlarına, Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleymân'a, daha önce kendilerini sana anlattığımız elçilere, kendilerini sana anlatmadığımız elçilere, elçilerden sonra insanların Allah'a karşı bir delilleri olmasın diye, müjdeciler ve uyarıcılar olarak vahyetmiştik. Dâvûd'a da Zebur'u verdik. Ve Allah, Mûsâ'ya söz söyledikçe söyledi/ onu yaraladıkça yaraladı, çok sıkıntı çektirdi. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.

166Fakat Allah, sana indirdiğine –ki onu Kendi bilgisiyle indirmiştir– şâhitlik eder. Tüm âyetler de şâhitlik ederler. Şâhit olarak da Allah yeter.

159Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce sana indirilene/Kur’ân'a inanmayacak kimse yoktur. Kıyâmet günü de, sana indirilen/Kur’ân, onların aleyhine iyi bir şâhit olacaktır.371



Bu âyet grubunda, Rasûlullah'tan, kendilerine gökten bir kitap indirmesini isteyen Ehl-i Kitaba sitem edilerek, onların vahye ait bilgilerine işaret edilmiş, ayrıca geçmişten bu yana gönderilen kitaplar hatırlatılmıştır. Bu hatırlatmadan sonra, Kur’ân'ın hakk olduğuna başta Kendisi olmak üzere meleklerin de tanık olduğu, esasen tanık olarak Allah'ın kâfi olduğu, Kur’ân'ı kabullenmeyen Ehl-i Kitabın, ölmeden evvel mutlaka Kur’ân'a inanacağı, ama ye’s hâlindeki imanın işe yaramayacağı, Kur’ân'ın onlar aleyhinde tanıklık edeceği bildirilmiştir.

Klâsik kaynaklarda bu âyetin iniş sebebine dair şu nakiller mevcuttur:

İbn İshâk'ın naklettiğine göre İbn Abbâs şöyle demiştir: Bu âyet-i kerîme, aralarında Sukeyn ile Adiy b. Zeyd'in de bulunduğu Yahûdilerden bir topluluk hakkında nâzil olmuştur. Bunlar, Peygamber'e (s.a), "Allah, Mûsâ'dan sonra herhangi bir kimseye bir şey vahyetmiş değildir" dediler. Yüce Allah da onları bu buyruğu ile yalanladı. [Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmi'l-Kur’ân]

Paragrafta, İnsanların Allah'a karşı bir delilleri olmasın diye buyurularak, elçi gönderilmesinin, kitap indirilmesinin nedeni açıklanmış; Allah’ın elçi göndermeden kimseye azap etmediğine, "Ben bilmiyordum, elçi gelseydi, kitap indirilseydi bu hâle düşmezdim" diye itiraz bahanesi bırakmadığına işaret edilmiştir:

15Kim, kılavuzlanan doğru yolu bulursa, sırf kendi iyiliği için kılavuzlanan doğru yolu bulmuştur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur. Ve hiçbir yük taşıyıcı başkasının yükünü çekmez. Ve Biz, bir peygamber göndermedikçe, azap ediciler olmadık. [İsrâ/15]

59Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente göndermedikçe, memleketleri değişime/yıkıma uğratıcı değildir. Zaten Biz, halkı şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler olmayan memleketleri değişime/yıkıma uğratıcı değiliz. [Kasas/59]

2-6Babaları uyarılmamış, bu yüzden de kendileri duyarsız bir toplumu kendisiyle uyarasın diye en üstün, en güçlü, en şerefli, yenilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olanın, engin merhamet sahibinin indirdiği yasalar içeren/bozulması engellenmiş Kur’ân kanıttır ki sen, o elçilerdensin, hiç şüphesiz sen dosdoğru bir yol üzerinesin. [Yâ-Sîn/2-6]

208Ve Biz, sadece kendileri için uyarıcılar olan kenti değişime/yıkıma uğrattık.

209Öğüt! Ve Biz, haksızlık edenler değiliz. [Şu‘arâ/208-209]

19Ey Kitap Ehli! Elçilerin arasının kesildiği bir sırada, "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyiniz diye, size tebyîn yapan/açıkça ortaya koyan Elçimiz geldi. İşte kesinlikle müjdeleyici ve uyarıcı size geldi. Allah, her şeye en çok gücü yetendir. [Mâide/19]

8O, az daha öfkeden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara sorar: "Size bir uyarıcı gelmedi mi?"

9Onlar derler ki: "Evet, bize uyarıcı geldi de biz yalanladık ve ‘Allah hiçbir şey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz’ dedik."

10Ve onlar derler ki: "Eğer biz dinlemiş olsaydık yahut akletmiş olsaydık şu çılgın ateşin ashâbı içinde olmazdık."

11Böylece günahlarını itiraf ettiler. Artık, un-ufak, toz-duman olmak, çılgın ateş ashâbı içindir. [Mülk/8-11]

71Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olanlar, kesinlikle bölük bölük cehenneme sevk olunacak. Sonunda oraya vardıklarında kapıları açılacak. Ve onun bekçileri onlara: "İçinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, bu gününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" diyecekler. Onlar: "Evet geldi" diyecekler. –Velâkinkâfirler;Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden üzerine azap kelimesi hak oldu.– [Zümer/71]*




371 Bu pasajı, teknik gerekçeler ve anlam bilgisi gereği Resmi Mushaf'tan farklı tertip ettik. Ayrıntılı açıklama için bkz. Tebyîn.



*İşte Kuran, Nisa Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim