• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

102Nur Suresi 55-57




Hatalı Çevrilen Ayetler


102Nur Suresi 55-57


Hatalı Çeviri:
55. Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vâdetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır.

56. Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz.

57. İnkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacaklarını sanmayasın! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeri!



Doğru Çeviri:
55Ve Allah, sizlerden iman etmiş ve düzeltmeye yönelik işler yapmış olan kimselere, kendilerinden öncekileri başkalarının yerine getirdiği gibi, yeryüzünde onları da başkalarının yerine geçireceğini, onlar için beğenip seçtiği dini onlar için kesinlikle tutunduracağını ve korkularından sonra, onları kesinlikle güvene değiştireceğini vaat etti. Onlar Bana kulluk ederler, Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Bundan sonra da kim küfrederse; Benim ilâhlığımı ve rabliğimi bilerek reddederse /inanmazsa, artık işte onlar, yoldan çıkanların ta kendileridir.

56Ve rahmet olunmanız için salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun], zekat'ı; Allah’ın dininin yayılması, ayakta tutulması, salâtın ikame edilebilmesi için müminlerin iman borcu; kulluk görevi olarak içtenlikle verdiği vergiyi verin ve o Elçi'ye itaat edin.

57Sakın, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş şu kimselerin, yeryüzünde âciz bırakacaklarını sanma/sakın sanmasınlar! Onların da varacağı yer Ateş'tir. Kesinlikle de o, ne kötü bir varış yeridir!


Bu pasajda, samimi mü’minler onurlandırılmakta; inanmış ve sâlihâtı işlemiş kimselerin âkıbetleri bir vaad-i Rabbânî olarak beyân edilmekte ve onlara birtakım görevler verilmekte, kâfirler ise tehdit edilerek uyarılmaktadırlar.

• Allah, iman eden, O'na kulluk eden, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayan ve sâlihâtı işleyen kimseleri, –kendilerinden öncekileri halifeler kıldığı gibi– yeryüzünde halife kılacağını [başkalarının yerine geçireceğini], onlar için beğenip seçtiği dini tutunduracağını ve korkularından sonra onları güvene erdireceğini vaat etmiştir. (Bundan sonra da kim inkâr ederse, artık işte onlar, yoldan çıkanların ta kendileridir.)

• Mü’minler, kendilerine rahmet edilmesi için salâtı ikâme etmeli, zekâtı vermeli ve o Elçi'ye itaat etmelidirler.

• Küfreden kimselerin, yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacakları sanılmamalıdır. Onların varacağı yer ateş'tir ve o, ne kötü bir varış yeridir!

Allah'ın mü’minlere yardım edeceği, kâfirlerin Allah'ı âciz bırakamayacakları kesindir:

26Ve hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız, yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp yakalamasından korkuyordunuz da Allah, kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödersiniz diye barındırmıştı, sizi yardımıyla güçlendirmişti ve size temiz-hoş şeylerden rızıklar vermişti. [Enfâl/26]

20İşte onlar, yeryüzünde âciz bırakanlar değillerdir. Kendilerinin Allah'ın astlarından koruyan, yol gösteren, yardım eden yakınları yoktur. Onlar için azap kat kat artırılır. Onlar vahyi işitmeye tahammül edemiyorlardı ve de görmüyorlardı. [Hûd/20]*




*İşte Kuran, Nur Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim