Hatalı Çevrilen Ayetler
105Mücadele Suresi 22
Hatalı Çeviri:
22. Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.
Doğru Çeviri:
22Allah'a ve âhiret gününe inanan bir topluluğu, Allah'a ve Elçisi'ne sınırı aşmaya uğraşanlarla karşılıklı sevgi bağı kurmuş hâlde bulamazsın. Bunlar, onların ister babaları olsun, ister çocukları olsun, ister kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Onlar, Allah'ın, kalplerine imanı yazdığı ve kendilerini Kendisinden olan vahiy ile desteklediği kimselerdir. Ve Allah onları, sürekli kalanlar olarak altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Allah, onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır. İşte bunlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gözünüzü açın! Allah'ın taraftarları, başarıya ulaşanların ta kendileridir.
Velâyet konusunun ele alındığı bu âyette, mü’minlerin sevgi bağı kuracak ve kuramayacak oldukları kimseler beyân edilmektedir. Mü’minlerin; müşrik, kâfir, Yahûdi ve Nasranilerden velî edinmemeleri gerektiğini bildiren birçok âyet (Mâide/57, Mâide/51, Âl-i İmrân/28, Tevbe/23, Mümtehine/1-2, Mümtehine/8-9, Nisâ/144, 89) geçmişti.
NOT: Bu âyetlerde yer alan velî, evliyâ sözcükleri, genelde "dost", "dostlar" şeklinde çevrilerek âyetlerin önerisi, ahlâkî bir davranışa indirgenmektedir. Hâlbuki buradaki velâyet; idarî, siyasî ve hukukî velâyettir [korunma, gözetilme ve yönetilmedir].
22. âyetin iniş sebebi hakkında şu nakledilmiştir:
İsterse bunlar babaları... olsalar bile buyruğu hakkında es-Süddî dedi ki: Bu Abdullah b. Ubey'in oğlu Abdullah hakkında inmiştir. Bir gün yanında otururken su içen Peygamber'e, "Allah aşkına ey Allah'ın Rasûlü, şu içtiğin sudan bir miktar arttır, onu gidip babama içireyim. Belki onunla Allah kalbini temizler" dedi. Bunun üzerine Peygamber ona biraz arttırdı. Abdullah da bu artanı babasına götürdü. Babası kendisine, "Bu da ne?" diye surunca, oğlu, "Peygamber'in (s.a) içtiği sudan bir artıktır. Sen içesin diye bunu sana getirdim, belki bununla Allah senin kalbini arındırır" dedi. Babası ona, "Bunun yerine niye bana annenin sidiğini getirmedin? O bundan daha temizdir" dedi. Oğlu bu işe kızdı ve Peygamber'e (s.a) gelerek, "Ey Allah'ın Rasûlü!" dedi, "Babamı öldürmeye bana izin vermez misin?" Peygamber (s.a), "Hayır, ona yumuşak davran ve ona iyilik yap" dedi. [Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmi'l-Kur’ân.]*
*İşte Kuran, Hucurat Suresi