Hatalı Çevrilen Ayetler
109Saff Suresi 5-6
Hatalı Çeviri:
5. Bir zaman Musa kavmine: Ey kavmim! Benim, Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz? demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı. Allah, fâsıklar topluluğunu doğru yola iletmez.
6. Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.
Doğru Çeviri:
5Ve hani Mûsâ, toplumuna: “Ey toplumum! Şüphesiz benim, sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçi olduğumu bildiğiniz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Ne zaman ki onlar eğrilip saptılar Allah da onların kalplerini eğriltip saptırdı. Ve Allah, hak yoldan çıkmış bir topluma kılavuzluk etmez.
6Ve hani Meryem oğlu Îsâ: “Ey İsrâîloğulları! Şüphesiz ben, Tevrât'tan iki elimin arasındakileri doğrulayan ve benden sonra gelecek, adı, Ahmed/övgüye başkalarından daha layık bir elçiyi müjdeleyen, Allah'ın bir elçisiyim” demişti. Sonra Îsâ, onlara apaçık delillerle gelince “Bu, apaçık bir büyüdür” dediler.
Bu âyetlerde, 2. âyetteki, Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? şeklindeki azarın açılımı yapılmakta, târihten buna dair iki örnek verilmektedir. Aynı zamanda bu âyette, mü’minlerin Rasûlullah'a eziyet etmeleri de yasaklanmaktadır.
Birinci örnek: Mûsâ ile kavminin örneğidir. Mûsâ'nın kavmi olan İsrâîloğulları Mûsâ'ya yaptıkları taahhütleri yerine getirmeyip o'na eziyet etmişlerdir. İsrâîloğulları'nın Mûsâ'ya eziyeti, Ahzâb sûresi'nde de konu edilip mü’minlerin İsrâîloğulları gibi olmamaları; Rasûlullah'a eziyet etmemeleri istenmişti. Ahzâb/69-7’de açıklamalar verilmiştir.
İkinci örnek: Hristiyanlar örneğidir. Onlar da Îsâ'ya, Allah'ın buyruklarına uyacaklarına, Îsâ'nın getirdiklerini kabul edeceklerine söz vermişler, ama taahhütlerini bozmuşlardır.
6. âyetteki, Benden sonra gelecek, adı Ahmed/övgüye daha layık bir elçiyi müjdeleyen, Allah'ın bir elçisiyim ifadesiyle, Îsâ peygamberin kendisinden sonra gelecek elçiyi bildirdiği, ama Îsâ'nın yolunu izleyenlerin bunu kabul etmedikleri ifade edilmektedir. Muhammed'den evvelki bütün peygamberler, Allah'ın göndereceği son Peygamber'i haber vermişlerdi:
81Ve hani Allah, peygamberlerden: "Andolsun ki size kitaptan ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkelerden verdim, sonra yanınızda bulunanı doğrulayıcı bir elçi geldiğinde ona kesinlikle inanacak ve ona yardım edeceksiniz!" sağlam sözünü almıştı. Allah, "Bunu ikrar edip de kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı/verdğiniz sözü kesinlikle yerine getirecek misiniz?" dedi. Onlar: "İkrar ettik" dediler. Allah: "Öyleyse şâhit olun, Ben de sizinle beraber şâhit olanlardanım" dedi. [Âl-i İmrân/81]
Rasûlullah'ın geleceğinin Tevrât ve İncîl'de zikredildiğine dair A‘râf/157, 158’de ayrıntılı olarak açıklanmıştı.
5. âyetteki, Ne zaman ki onlar eğrilip saptılar, Allah da onların kalplerini eğriltip saptırdı. Ve Allah, fâsık bir kavme hidâyet etmez ifadesinde, "müşâkele" sanatı icra edilerek, vefasız İsrâîloğulları'nın cezalandırılışı konu edilmiştir. Bu konu birçok âyette yer almıştı.
110Ve Biz, onların kalplerini ve gözlerini ilkin iman etmedikleri durumdaki gibi ters çeviririz. Ve Biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın olarak bırakırız. [En‘âm/110]
115Ve kim kendisine doğru yol apaçık ortaya çıktıktan sonra Elçi'ye karşı çıkar ve mü’minlerin yolundan başkasını izlerse, Biz, onu döndüğü şeye döndürürüz ve onu cehenneme sokarız. O da ne kötü bir gidiş yeridir! [Nisâ/115]
Hem özel isim, hem de "övgüye daha layık" anlamında sıfat olarak kullanılan Ahmed sözcüğünün hangi kullanımı kabul edilirse edilsin "Rasûlullah" kastedilmiştir. Bu nedenle, mealde her ikisini de gösterdik.
Âyetteki, Adı Ahmed/övgüye daha layık bir elçi ifadesiyle ilgili Mevdûdî'nin değerli bir yazısını sûrenin sonuna koyduk.*
*İşte Kuran, Saff Suresi