Kasr Sanatı, Ala Suresi 9-10
KASR SANATI
ALA SURESİ
9,10.Bundan dolayı sen hemen öğüt ver, eğer öğüt yarar sağlıyorsa/ sağlayacaksa; saygısı olan öğüt alacaktır.
Haşyet hakkında Kur’an’daki örneklerden bazıları aşağıdadır:
28.İnsanlardan, diğer canlı varlıklardan ve davarlardan da böyle türlü türlü renkte olanlar vardır. Kulları arasında Allah’tan ancak bilginler saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperirler. Hiç şüphesiz Allah çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.(Fâtır; 28)
Ayette “Kasr” sanatı yapılmıştır. Ancak bilgi sahiplerinin Allah’a karşı haşyet duygusuna sahip oldukları ifade edilerek onların bilgileri sayesinde Allah’ı bilgisizlerden daha iyi tanıyıp idrak edecekleri, O’nun gücü karşısında sonsuz bir hayranlık ve saygı duyacakları anlatılmak istenmiştir. Gerçekten de, atomun içini gören bir fizik bilgini, maddenin yapısındaki akıl almaz incelikleri bilen bir kimyacı, hücrelerin yapısını iyi bilen bir biyolog, tüm evreni incelemeye çalışırken sonsuz ahenkleri keşfeden bir astronomi veya astrofizik uzmanı ile sıradan bir kimsenin Allah’ı idraki ve Allah’a karşı duyduğu saygı ve hayranlık aynı değildir.
Allah’ın sonsuz gücünü ve programını [Rabb olma özelliğini] gören ve bilen bilginler, hissettikleri saygı ve hayranlıktan dolayı O’na uzak kalmaktan da, saygısızlık etmekten de korkarlar.
Allah’a saygı ve hayranlıkta peygamberler ve melekler ön plândadırlar. Zira onların Allah’ı tanıma ve idrakleri, başkalarının tanımasından daha ileri düzeydedir.
38,39.Allah’ın kendisine farz kıldığı şeyde Peygamber üzerine, daha önce gelip geçen kimselerde; Allah’ın verdiği elçilik görevini tebliğ eden, O’na saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve Allah’tan başka kimseye saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duymayan kimselerle ilgili Allah’ın uygulaması olarak bir güçlük yoktur. Allah’ın emri, ayarlanmış, belirlenmiş bir kaderdir. Hesap görücü olarak Allah yeter.(Ahzab/ 38, 39)
57-61.Şüphesiz Rablerine duydukları derin hayranlık ve saygı sonucu O’ndan uzaklaşma korkusundan tir tir titreyen şu kimseler, Rablerinin âyetlerine inanan kimseler, Rablerine ortak tanımayan kimseler, şüphesiz kendileri, Rablerine dönecekler diye verdiklerini kalpleri ürpererek veren kimseler; işte onlar, iyiliklerde yarışanlardır ve iyilikler için önde gidenlerdir.(Müminun; 57-61)
26-28.Ve onlar: “Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah], çocuk edindi” dediler. Rahmân, bundan arınıktır. Aksine onlar armağanlar verilmiş kullardır. Onlar, O’nun sözünün önüne geçemezler; onlar, yalnız O’nun emriyle iş yaparlar. O, Rahmân’ın çocukları saydıkları şeylerin önlerinde olanı ve arkalarında olanı bilir. Ve onlar, O’nun hoşnut olduğu kimselerden başkasına yardımda/destekte bulunmazlar. Bununla birlikte onlar O’na duydukları derin saygı ve sevgiden dolayı ondan uzaklaşma korkusundan tir tir titrerler.(Enbiya/ 26- 28)
İşte, İslâm’daki Allah korkusu bu haşyet duygusudur, sıradan bir korku değildir. Surenin 10.ayetinde öğüt alacakları belirtilenler de bu özelliğe sahip olanlardır. Bu özellikteki kimseler, İbrahim suresinin 52. ayetinde de “Ulü’l-elbab [akıl ve vicdanı temiz olanlar]” olarak nitelenmişlerdir.
Haşyet konusu ile ilgili olarak şu ayetlere bakılabilir:
Ya Sin 11, Naziat 45, Ta Ha 3, 44, Enbiya 49, Fatır 18, Kaf 33, Maide 44, 52, Tövbe 18, Nur 52, Beyyine 8, Zümer 23, Ahzab 37, Bakara 74 ve Haşr 21
İşte Kur'an
Yorumlar -
Yorum Yaz