Davud Peygamber ve Demir Çağı II
DAVUD PEYGAMBER VE DEMİR ÇAĞI II
Özet
Yazıda, Davud Peygamberin Allah’tan aldığı vahiy sayesinde yöneticisi olduğu toplumunun en önemli ihtiyacı olan can güvenliği sorununu nasıl çözdüğü ve komşu toplumların zulmünden nasıl korunduğu konusu tahlil edilmiştir.
Davud peygamberin devlet kadrolarına ehil kişileri ataması ve aldığı isabetli kararlar sayesinde başarılı bir şekilde gerçekleşen yeni şehircilik anlayışı incelenmiştir. Stratejik kararların uygulanmasında ve kamu hizmetlerinin yürütülmesinde ‘Devlet Organizasyonu’nun önemine işaret edilmiştir.
Hadid, Sebe ve Enbiya surelerinde; “Demirin ölçülendirilerek işlenmesi, demirin yumuşatılması, demirden zırh yapılması, düşmandan korunma, demirde kuvvet ve yararın olması, demirden yararlanılması, zincirlere bağlı ustalar” şeklinde geçen ifadeler, Davud peygamber döneminden kesitler vermektedir. Demir Çağı II dönemine yön veren Davud peygamberin geleneksel demirciliğin yerine, devlet eliyle uyguladığı organize sanayi bölgelerinde demir üretimi konusu incelenmiş, demirci ustalarının kimlikleri hakkında bilgi verilmiştir. Kur’an’da Sad Suresi 36-38. ayetlerinde ve Sebe Suresi 14. ayetinde, bu ustaların bulunduğu konum vurgulanmış, arkeolojik verilerin ve konu ile ilgili ayetlerin uyumuna dikkat çekilmiştir.
Anahtar Sözcükler
Demir çağı, demirin yumuşatılması, karbürasyon, işlem zinciri, châine operatoire, attached specialists, zincirle bağlı köle, zırh, Tel Rehov, Khirbet Qeiyafa, Megiddo, Tel Hazor, Es-Safi/Gath, Tel Hammeh, Tel Beer-Sheba ve Tel Beth-Shemesh
Demir Çağı II Döneminde Levant Bölgesi
Davud peygamber (MÖ 1000-962), ilk İslam devletinin yöneticisidir. O, hem peygamber hem de kraldır. Davud Peygamber, Demir Çağı II dönemine karşılık gelen zaman diliminde yaşamıştır. Davud peygamberin yaşadığı bu dönemde demir ve diğer metaller (metalürji) alanında yaptığı işlerle ilgili pek çok arkeolojik kanıt bulunmaktadır. Elde edilen veriler demir üretiminde deyim yerindeyse patlama yaşandığını göstermektedir.
Tunç Çağında üretilen demir nadiren, sadece prestij ve tören için kullanılmaktaydı. Güney Levant bölgesinde MÖ. 10. yüzyıldan sonra demir üretiminde gözle görülür artış oldu. Demir Çağı II döneminde İsrail’de bulunan üç kent merkezinde (Tel Rehov, Tel Hazor ve Tel Beer-Sheba) ortaya çıkarılan cüruf yığınları, demir külçeleri ve demircilik yan ürünleri analiz edildi. Elde edilen bulgular, bu üç şehirde demir üretim işlem zincirinin tüm adımlarının gerçekleştiğini göstermiştir. Bunların dışında; Khirbet Qeiyafa, Megiddo, Es-Safi/Gath, Tel Hammeh ve Tel Beth-Shemesh şehirlerinde farklı aşamalarda ikincil demircilik faaliyetleri tespit edilmiştir.
Bulunan metallerin analizi yapılmıştır. Analiz yöntemi olarak; X-Işınları (XRF), Fourier dönüşümü kızılötesi spektroskopisi (FTIR), mikroskopla inceleme ve kimyasal analiz şeklinde gerçekleştirilmiştir. Materyallerin analizinden elde edilen sonuçlarda; demirin işlenmesi sırasında kalsiyum, silisyum ve fosfor bakımından zengin katkı maddelerin kullanıldığı anlaşılmıştır.
Organize Sanayi Şehirleri Kuruluyor
Demir çağı II dönemine gelinceye kadar metal ergitme fırınları; evlerin, sokakların arasında gelişi güzel yerlerde yapıldıkları bildirilmiştir. Birleşik İsrail Krallığı yani ilk İslam Devleti kurulduktan sonra dağınık ve bağımsız halde bulunan atölye tarzı yapılanma terk edilmiştir. Davud peygamber, ülkenin değişik yerlerinde pek çok şehirde (Tel Rehov, Khirbet Qeiyafa, Megiddo, Tel Hazor, Es-Safi/Gath, Tel Hammeh, Tel Beer-Sheba ve Tel Beth-Shemesh) farklı üretim seviyelerinde, bugün “Organize Sanayi” diyebileceğimiz demir-çelik fabrikaları oluşturmuştur. Şehir düzeninde değişiklik yapılarak şehirlerin içinde ‘Kamu Binaları’ yani ‘Organize Sanayi’ kurulmuştur. Kamu Binalarının diğer atölyelerden en belirgin farkı daha büyük ve sütunlu yapılar olmalarıdır. Örneğin: Megiddo, Tel Beth-Shemesh kentlerinde olduğu gibi.
Böylece ülkede Demir Çağı II dönemine kadar olmayan demir üretimi, bronz üretimini kat kat aşmıştır. Öyle anlaşılıyor ki; demir üretiminin devlet eliyle yapılması, ilk olarak Davud peygamber tarafından yapılmıştır. Bunun nedeni olarak; Aram(Aramiler) ve daha sonra Asurlular'dan artarak gelen tehditlere karşı korunmak ve sistematik olarak demir üretmek için idari karar alınması gösterilir. Ekonomik fizibilite ve özellikle de işlem zincirinin (châine operatoire) tüm adımları yerel düzeyde kontrol edilebiliyordu. Böylece Davud peygamber idaresinde Levant bölgesinde sistemli demir üretimini kısa sürede gerçekleşmiştir.
Yeni Şehircilik Anlayışı
Davud peygamber savunulması kolay, güvenli kaleler kurmuştur. Yüksek taş duvarların çevrelediği bu kalelerin içerisinde yeni şehirler oluşturulmuştur. Davud peygamberin yeni şehircilik anlayışıyla yaptırdığı bazı kaleler yukarıda sayılmıştı. Eski İsrail’de oluşturulan bu şehirler içerisinde mutlaka üretimin yapıldığı fabrikalar ve organize sanayi bölgeleri kurulmuştur. Fabrikalar ve organize sanayi bölgeleri Kamu Binaları olarak inşa edilmiştir. İsrail’de yapılan kamu binaları Demir Çağı II döneminin karakteristik özelliğidir.
İslam, Devlet Organizasyonu İle Bölgeye Barış Getiriyor
Demir Çağı II döneminde demir üretimindeki hızlı artışın nedeni, demircilikte ki teknolojik gelişmelerden ziyade, ekonomik ve politik koşullarla ve taleplerle ilgilidir. Bu şartlar, hammadde tedarikini ve insan gücü istihdamını ve ayrıca dağıtım mekanizmalarını içeren üretim araçlarının merkezi bir yönetim tarafından kontrol edilmesini gerektirir. Çağa yön veren Birleşik İsrail Krallığı/İslam Devletinin bu atılımı yapması hem bir zorunluluktu, hem de bölge insanlarının beklentisi bu yönde idi.
Allah’ın izniyle Davud peygamberin getirdiği ilkelerin etrafında toplananlar sadece İsrailoğulları değildir. Komşu olan pek çok topluluk Davud peygamberin davetine güzel karşılık vermiş, en sonunda tüm Doğu Akdeniz bölgesinde zulüm ortadan kaldırılarak, İslâm egemen olmuştur. Dâvûd peygamber çok fasih ve beliğ konuşan, hükümlerini açık bir şekilde dile getiren ve muhataplarına ne demek istediğini gâyet net olarak anlatan bir kişidir. Bu nedenle Kur’an’da, Davud peygambere “Fasl-ı Hitab” verilmiş kişi olarak nitelendirilmiştir.
Davud peygamber zamanında başta; demir, metal ürünler, tarım ürünleri, tekstil olmak üzere pek çok ürünün ticareti yapılmaya başlanmıştır. Böylece ileride Süleyman peygamber döneminde daha da büyüyecek olan ‘Akdeniz Deniz Ticareti’nin temeli atılmıştır.
Demir Ergitme
Demir ergitme yöntemlerinden, ergitme işinde kullanılan fırın tipinden ve cürufların analizinden üretim hakkında detaylı bilgi elde edilmiştir. Güney Levant’taki bu organize sanayi bölgelerindeki şehirlerde demir üretiminin tüm aşamalarının yapıldığı tespit edilmiştir. Farklı cürufların varlığı üretim çeşitliğini ve demir ustalarının becerisini kanıtlamaktadır.
Karbürizasyon (Sementasyon)
Sementasyon veya Karbürizasyon en eski yüzey sertleştirme işlemlerinden biri olup; karbon içeriği düşük olan çelik malzeme yüzeyine katı, sıvı veya gaz ortam içerisinde karbon verilmesi (emdirilmesi) esasına dayanır.
Özetle Davud peygamber döneminde bu şehirlerde demir üretim aşamasında karbürasyon yönteminin uygulanarak düşük karbonlu yumuşak, esnek ve hafif demir elde edilmiştir.
Demirin Yumuşatılması
Arkeolojik kazılarda elde edilen cüruflara ve diğer kalıntılara uygulanan analizlerden çıkan sonuç dikkat çekicidir. Demircinin çalışmalarında; yumuşak, düşük karbonlu, ferritik demir üretme hedefini en iyi şekilde yerine getirdiği bildirilir.
Ferrit: Az miktarda karbon ihtiva eden demirdir ve çok yumuşaktır. Sebe 10-11. ayette demiri yumuşattık ifadesi Ferrit Demir üretimine dikkat çekilmektedir. Ayetin sonundaki “biçimlendirme de ölçeklendir” ifadesi ayrıca, Ferrit Demirin elde edilmesi için üretim aşamasında demir cevheri + katkı maddelerinin ayarlanması ve karışımın ancak bir ölçü ile yapılabileceğini açıklıyor.
Arkeolojik kanıtların incelenmesinden; Davud peygamber döneminde demire belirli ölçülerde ilave edilen katkı maddeleri sayesinde yumuşak demir türü olan Ferrit elde edildiği kanıtlanmıştır. Bu sayede demirden zırh yapılabilir hale gelmiştir.
İnovasyonDemir Çağı II dönemi, demirin inovasyon olgusuna şahitlik etmiştir. Karbürizasyon işlemi ile yumuşak, düşük karbonlu, ferritik demir elde edilmiştir. İnovasyon buluş değildir, yenilikçiliği ve yeniliği ifade eder. Böylece demirin kullanım alanı yaygınlaşmıştır. Bu sayede çeşitli silah, ölçekli zırh, hançer, bıçak, ustura, spatula, ok ucu, mızrak ucu, el aletleri, tarım aletleri, iğne, süs ve takı eşyaları gibi pek çok ürün imal edilmiştir.
Dönemin en önemli ihtiyacı olan zırh yapımı; yumuşak, düşük karbonlu, ferritik demirin bulunuşu ile mümkün hale gelmiş ve demir zırh kullanımı yaygınlaşmıştır.
Tel Rehov, Megiddo ve Tel Hazor kazılarında pullu zırh (scale armor) yapımında kullanılan demir plakaları bulunmuştur. Pullu zırhın yapımında şu incelik dikkat çekmektedir:
Deri veya keten üzerine demirden elde edilen pullar balıksırtı şeklinde birbirinin üstüne gelecek şekilde deri iplerin birleştirilmesiyle yapılmıştır. Böylece bu zırh modeli ölçülü, planlı ve düzenli bir şekilde üretilebilmektedir.
Sebe suresinde bu mucizevi ayrıntıya yer verilir:
Ve andolsun ki Biz Dâvûd'a tarafımızdan bir fazlalık ve kuşları verdik; “Ey dağlar! Onunla beraber dönün!” Ve o'nun için demiri yumuşattık: Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçülendir. –Siz de sâlihi işleyin. Kesinlikle Ben yaptıklarınızı en iyi görenim.– (Sebe 10-11)
Hünerli Ustalar
Aynı dönemde ve aynı ergitme fırınında, farklı ergitme teknolojilerinin kullanılması, üretimi yapan ustaların yetenekli olduklarını ve teknolojik bilgilerinin çeşitliliğini göstermektedir. Demirin ve bronzun aynı yerde üretilmesi, ustaların her iki teknolojiyle de uğraştığını gösterir.
Demir üretiminde: Demir cürufunun analizine dayanarak, Demir IIA döneminde aynı anda üç farklı ergitme teknolojisinin varlığı tespit edilmiştir. Bunlar;
1-Ergimiş cüruf ile sonuçlanan çukur ergitme,
2-Cüruf keklerine yol açan çukur ergitme,
3-Çekme fırınlarının kullanımı.
Demir Ustalarının Kimliği
Davud ve Süleyman peygamberin emrinde çalışan hünerli ustaların yabancılar olduğu bilinmektedir. M.Ö. 12. yüzyılda Orta Anadolu'da yaygın olan demirci ustaları, dağılmakta olan Hitit İmparatorluğundan mülteci olarak Davud peygamberin ülkesine sığındıkları ileri sürülmüştür.
Bu yazı için alıntı yaptığım bilimsel makalelerde en dikkat çeken konu; sık sık demir üretiminin yapıldığı şehirlerde bulunan “Kamu Binalarından” ve “Demirci Ustalarının" yönetime bağlı olarak yani, kamunun emrinde çalıştıklarından bahsetmesidir:
“Bronz ustalarının yeni teknolojiyi benimsemeleri, devletle birlikte gelen resmi bir girişimin bronzdan demire tam geçişi sağladığını, muhtemelen demir cevherinin mevcudiyeti ve düşük maliyetinden ve en önemlisi de proses üzerindeki tam kontrolden faydalandığını göstermiştir. En azından kent merkezlerinin bazılarında, Bu işlem, ergime işleminden, demir dövmeye kadar tüm işlem zincirini (châine operatoire) içeriyordu.
Bu idarelerin bu tür bir üretimi gerçekleştirme yetkisi, örgütsel becerileri ve demir üretiminde zorunlu olan insan gücü tahsis etme kabiliyeti vardı.
Megiddo’da, Saray 1723 cıvarında eskiden bağımsız olması muhtemel metalciler iktidardaki seçkinlere bağlı olarak aynı anda bronz ve demir ürettiler.
Tel Rehov'da, ortak demir ve bronz metalürjisi büyük olasılıkla; çalışılarak geliştirilmiş, deneyimli uzmanların olduğu açık bir kült yerinde uygulandı. Bu, alanlarda kült ve metal işleme arasında güçlü bir birlik olduğunu göstermektedir”
Bu konuda en dikkat çekici ifadeler ise şunlardır:
“Etnografik çalışmalara dayanarak, yurt içinde çalışan metalcilerin olduğu öne sürülmüştür. Şartlar göz önüne alınınca bağımsız uzmanlar olma olasılığı olsa da, kamu binasında çalışanlar; “rehin / bağlı / el konulmuş / hacizli uzmanlar” (attached specialists) olabilir.”
Burada çalışan demir ustaları için, rehin/bağlı/el konulmuş/hacizli oldukları ifade ediliyor. Bu olgu, Kur’an’ın Sad Suresinde tüm insanlığa daha önce bildirilmişti:
36-38.”Bunun üzerine Biz de, o’nun emriyle istediği yere yumuşacık akıp giden rüzgârı, şeytânları; tüm dalgıç ve yapı ustalarını ve zincirlere bağlanmış olan diğerlerini o’nun emrine verdik.” (Sad Suresi 36-38)
Bu bir Kur’an mucizesidir. Sebe Suresinde bu zorunlu yükümlülüğe dikkat çekilir.
14.Ne zaman ki Biz o’nun ölümünü gerçekleştirdik; o’nun ölümüne, onlara değneğini yiyen yeryüzü canlısından başka hiçbir şey delâlet etmedi. Onun öldüğünü anlamalarına, onlara sadece değneğini yiyen yer canlısı/kurt sebep oldu. Ne zaman ki yüz üstü yere düştü, ortaya çıktı ki: “O yabancılar Süleymân’ın bilmedikleri ölümünü bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap; hasret, gurbet esaret, ağır işler, zincire vurulmuşluk içinde kalmazlardı.” (Sebe 14)
Bu konuda Encyclopædia Britannica’da aydınlatıcı bilgiler bulunmaktadır. Davud peygamber ile Sur (Fenike) Kralı Hiram arasında yapılan sözleşmeden bahsedilir.
Bütün bu bilgiler ışığında diyebiliriz ki; bahse konu kişiler, Davud peygamber ile Sur (Fenike) Kralı Hiram (M.Ö. 969-935) arasında yapılan sözleşmeler gereği, yükümlü-zorunlu olarak kamuya hizmet için çalışan, Davud peygamberin emrine verilen hünerli ustalar ve işçilerdir. Davud peygamberden sonra da Süleyman peygamberin emrinde bu hünerli ustalar çalışmaya devam etmişlerdir. Sur/Fenike Kralı tarafından gönderilen uzmanlar bu sözleşmeler gereği zorunlu olarak çalıştıklarından dolayıdır ki; ayette, zincirlerle bağlı olarak ifade edilmektedir.
Sonuç
Hadid, Sebe ve Enbiya surelerindeki Davud kıssası incelendiğinde; Davud peygamberle ilgili şu bilgilere ulaşırız. Davud peygamberin içinde yaşadığı toplum zayıftır, güçlü komşuları ise düşmanca tavır sergilemiştir. Düşmanla girilen çoğu savaştan mağlup ayrıldıklarını öğreniyoruz. Davud peygamberin görevinin toplumunun can güvenliğinin sağlamak olduğunu Kur'an'dan öğreniyoruz. Davud peygamber de gereken tüm önlemleri alarak, yoğun demir üretimini başarmak için gereken ustaları temin etmiştir. Yaptıkları savaş aletleri ve zırhlar sayesinde düşmanlarından korunmayı başarmışlardır.
Hadid 25. ayette de dikkat çekildiği gibi, demirin pek çok faydası vardır. Bu dönemde demir üretiminde büyük artış olmuştur. Demir işleme bilgisinin sır olarak saklayanların tekeli ortadan kaldırılmıştır. Demirden pek çok faydalı obje yapılarak insan hayatına kazandırılmıştır. Kıymetli olan demir madeni ekonomik olarak üretilerek insanlığın yararına sunulmuştur. Arkeolojik kazılarda bulunan saban aletleri, çeşitli tarım aletleri, el aletleri vs. bunu doğrulamaktadır.
Davud peygamber demiri insanlık yararına kullanmıştır.
25.Andolsun ki Biz, elçilerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların hakkaniyeti ayakta tutmaları ve Allah’ın, dinine ve elçilerine, kimse kendilerini görmediği ve tanımadığı yerlerde yardım edenleri bildirmesi/ işaretleyip göstermesi için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. Biz, kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlar için yararlar bulunan demiri de indirdik. Şüphesiz Allah, çok kuvvetlidir, mutlak üstündür. (Hadid 25)
Demirin insanlık yararına kullanılmasının en önemli örneği, insanın can güvenliğinin zırh yapımı ile sağlanmış olmasıdır. Zira, Davud peygamberin zamanında komşu toplumların saldırılarına karşı önlem alması gerekiyordu. Demir, tekniğine uygun olarak işlenerek, zırh üretilerek insanların can güvenliği sağlanmıştır.
Zırh yapımıyla silahlı güçler güvence altına alınır. Zırh bu nedenle kuvvet çarpanı etkisi yapar. Zırh kullananları taktik açıdan üstün kılar. Günümüzde teçhizatlı timlerin, sayısal çoğunluğu olan düşmana karşı üstünlük sağlaması bu konuya iyi bir örnektir. Bu konu çok önemlidir, günümüze dersler çıkarılmalıdır.
Allah, müminlerin kendilerini korumalarını istemiştir:
Sebe 10,11.Ve andolsun ki Biz Dâvûd’a tarafımızdan bir fazlalık ve kuşları verdik; “Ey dağlar! Onunla beraber dönün!” Ve o’nun için demiri yumuşattık: Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçülendir. –Siz de sâlihi işleyin. Kesinlikle Ben yaptıklarınızı en iyi görenim.–
Son Söz
Bağımsız devlet kurmak, bağımsız devlet olarak kalmak hayati önem taşımaktadır. Mü’minlere bağımsız devlet konusunda en güzel örnek Kur’an’da Davud peygamberin kıssalarında yer almaktadır.
Devlet yöneticileri; vizyon sahibi, uzak görüşlü ve adaletli olmalı, yasalara uymalıdır. Ülkenin yer altı, yer üstü zenginlikleri, doğanın ve insanlığın yararına kullanılmalıdır. Kriz anlarında bile yenilikçi yaklaşım ile sorunları en güzel şekilde, sadece kendi ülkesi için değil, doğa ve insanlığın yararına da çözmelidir. Günümüzde diplomasi olarak isimlendirilen; tüm toplumlar için güvenlik, huzur ve barışı sağlayan, sosyal ve ekonomik refahı kazandıracak ilkeler oluşturmalı ve dünya ülkeleri ile antlaşmalar yapmalıdır. Jeopolitik konumdan gelen faydalar tüm insanlığın yararına kullanılmalıdır.
Davud ve Süleyman peygamber, dönemlerinde yalnız kendi toplumuna değil, çevresinde ulaşabildikleri toplumlara da İslam’ı ulaştırmışlardır.
Kusursuzluk ancak alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
Hakan KAYILI25.11.2019Son güncelleme 02.12.2022
Kaynaklar
1- The Transition from Bronze to Iron in Canaan: Chronology, Technology, and Context,
2- Iron smelting and smithing in major urban centers in Israel during the Iron Age
3- Reevaluating early iron-working skills in the Southern Levant throughmicrostructure analysis
4- Naama Yahalom-Mack and Alla Rabinovich, Metal Objects and Metallurgıcal Studıes, Chapter 40a: Metal Objects, p. 9
5- İşte Kur’an
Yorumlar -
Yorum Yaz