Kasem, Zuhruf Suresi 2-4
Kasem
Kasem, Zuhruf Suresi 2-4
2,3.Apaçık/açıklayan kitap kanıttır ki Biz onu aklınızı kullanasınız diye Arapça bir okuma yaptık.
4.Ve şüphesiz Kur’ân, Bizim nezdimizdeki ana kitapta; kaynakta gerçekten çok yücedir ve yasalar içermektedir, sağlamdır/ bozulması engellenmiştir.
Surenin girişindeki bu ayetlerde Kur’an üzerinde durulmuş, Kur’an’ın Arapça indirilme nedeni açıklanmış ve Kur’an’ın konumu bildirilmiştir. Böylece müşriklerin zihinlerindeki “Kur’an’ı Muhammed kendisi uyduruyor” şeklindeki iddialar ve şüpheler bertaraf edilmek istenmiştir.
Ayette Kur’an “aklı kullanma”ya referans gösterilmiştir. Kur’an’ı inceleyen herkes Kur’an’ın aklı çalıştırdığını, insanı rüşde erdirdiğini kabul eder.
Ayetteki “ عربيًّArabiyyen” sözcüğü, Kur’an’ın hem Elçi’ye kendi kavminin diliyle indirilmiş olmasını, hem de Kur’an’ı teşkil eden sözlerin ses ve mana kusurlarından arınmış olmasını, yani kolay anlaşılması, rahat telâffuz edilmesi, diziminin mükemmel olması gibi üstün özelliklere sahip olduğunu ifade etmektedir.
Zaten bir kitabın okunup anlaşılması da bu iki temel özelliğe sahip olmasına bağlıdır. Yabancı dildeki bir kitabı o dili bilmeyenlerin anlaması mümkün olmadığı gibi, kullanılan dilin düzgün, açık ve anlaşılır olmaması da aynı sonucu doğurur. Kur’an olumlu anlamda her iki özelliğe de sahip bir kitaptır. Herşeyden önce dili Arapçadır. Kur’an’ın ilk muhatabı olan Arap toplumundan biri çıkıp da “Yabancı bir dilde geldiği için biz bu kitabı anlamıyoruz, doğru olup olmadığına karar veremiyoruz” diye bir mazeret öne sürmesi söz konusu olamaz. Bir toplumun diliyle de olsa, düzensiz, nizamsız, karmakarışık kitaplar da anlaşılmaz. Kur’an bu yönüyle de üstün bir niteliğe sahiptir. Kur’an’ı okuyanlar onun açık, anlaşılır, misallerle dolu mükemmel anlatımını rahatlıkla müşahede ederler.
Bu ayetlerde ayrıca Kitap’ta anlaşılmayacak herhangi bir ayetin bulunmadığı da açıklanmış olmaktadır.
44.Ve eğer Biz o öğüdü/Kur’ân’ı yabancı dilde bir okuma yapsaydık, elbette onlar: “Âyetleri ayrıntılı olarak verilmeli değil miydi? Yabancı dil mi, Arapça mı!” diyeceklerdi. De ki: “O, iman eden kimseler için bir kılavuz ve bir şifadır.” İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve o Öğüt/ Kur’ân, onlar üzerine bir körlüktür. Onlara çok uzak bir mekândan seslenilmektedir. (Fussılet/44)
155-157.Ve Kur’ân, “Kitap, sadece bizden önceki iki topluluğa; Yahudi ve Hristiyanlara indirildi; biz ise, o kitapları okuyamıyor ve dillerini anlayamıyorduk” veya “Eğer bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk” demeyesiniz diye Bizim indirdiğimiz bereketli bir kitaptır. O nedenle, rahmet olunmanız için ona uyun ve Allah’ın koruması altına girin. İşte size de Rabbinizden açık delil, kılavuz ve rahmet gelmiştir. Öyleyse Allah’ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha yanlış, kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmeleri sebebiyle azabın kötüsüyle cezalandıracağız. (En’am/155-157)
4. ayette Kur’an ile ilgili olarak “… Bizim nezdimizdeki ana kitap …” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade Rabbimizin Ana kaynağa; Kelâm sıfatına bir işarettir. Bu husus Kur’an’da birkaç değişik şekilde ifade edilmiştir:
75.Artık hayır. Necmleri/her indirilmede gelen âyetlerin yerlerini/zamanlarını; inişini kanıt gösteririm ki –76.ve eğer bilirseniz bu büyük bir kanıt gösterimidir–, 77.hiç kuşkusuz o, şerefli Kur’ân’dır. 78.Saklanmış/korunmuş bir kitaptadır. 79.Ona zihinsel olarak temizlenmişlerden başkası temas edemez. 80.O, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. (Vakıa/75- 80)
21,22.Aksine o, korunmuş levhada şerefli bir Kur’ân’dır. (Buruc/21, 22)
İşte Kur'an
Yorumlar -
Yorum Yaz