45Taha Suresi 113-114
Hatalı Çevrilen Ayetler
45Taha Suresi 113-114
Hatalı Çeviri:
113. (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.
114. Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. Sana O'nun vahyi tamamlanmazdan önce Kur'an'ı (okumakta) acele etme ve «Rabbim, benim ilmimi artır» de.
Doğru Çeviri:
113Ve işte böylece Biz Allah'ın koruması altına girsinler yahut onlara yeni bir öğüt oluştursun diye onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik. Onda tehditlerden tekrar tekrar açıklama yaptık.
114İşte hak olan, biricik hükümdar olan Allah ne yücedir! Onun vahyi sana tamamlanmadan evvel, okumayı/öğretmeyi acele etme ve “Rabbim, bana bilgiyi artır!” de.
113, 114. Ayetler:
Bu ayetlerin nüzul sebebi hakkında klasik eserlerde birçok sebep nakledilmiştir. Herhangi bir değeri olmamakla birlikte örnek teşkil etmesi bakımından bu nakillerden birkaçını sunmayı yararlı görüyoruz:
...
c- Dahhâk şöyle demektedir: "Mekkeliler ve Necef şehrinin Piskoposu: "Ey Muhammed (s.a.s), bize şunu söyle. Biz sana üç gün mühlet tanıyoruz" demişlerdir. Derken, vahiy gecikir. Bunun üzerine etrafta, "Yahudiler Muhammedi mağlup etti" şayiası yayılır. Bu sebepten dolayı, "... Kur'ân'da acele etme" ayeti nazil oldu, bu "Onun Levh-i Mahfuz’dan İsrafil'e, İsrafil’den Cebrail'e, Cebrail'den sana vahyi tamamlanmazdan önce, onun inmesi hususunda acele etme de, ‘Ey Rabbim, ilmimi arttır!’ de!" demektir.
d- Hasan el-Basri: "Bir kadın Hz. Peygamber (s.a.s)'e gelerek, "Kocam yüzüme tokat attı' dedi. Bunun üzerine de Hz. Peygamber (s.a.s) "Aranızda kısas uygulanır" buyurdu. İşte bunun üzerine, Cenâb-ı Hakk'ın, "Kur'ân'da acele etme" hitabı nazil oldu da, Hz. Peygamber (s.a.s) kısas uygulamadan vazgeçti. Derken, Cenâb-ı Hakk'ın ayeti (Nisa/34) iniverdi" demiştir. Bu uzak bir ihtimaldir. İtimada şayan olanı ise, ilk izahtır.
Cenâb-ı Hakk'ın, "Rabbim, benim ilmimi arttır' de" ifadesinde gelince, bu, "Allah Subhanehû ve Teâlâ, Hz. Peygamber'e, Kur'ân'ın tamamlanması veyahut ta, kendisine inen vahyin beyanı ile ortaya çıkacak olan ilminin artması hususunda, kendisine, Allah'a sığınmasını emretmiştir" demiştir. [Razi; 113. Ayet ile ilgili açıklamalar]
Kur’an’ın ön plâna çıkarıldığı bu ayetlerde, insanların takva sahibi olmaları veya yeni bir öğüt almaları için tehditlerin tekrar tekrar açıklandığı bildirildikten sonra peygamberimize de Kur’an ile ilgili olarak nasıl davranması gerektiği talim edilmektedir. Buna göre elçi, herhangi bir konuda acele cevap vererek hemen çözüm getirmeye yanaşmamalı, Allah’tan sürekli olarak kendisine bilginin artırılmasını istemelidir.
114. ayet, Kur’an’ı iyi anlamak ve onu doğru yaşamak için gerekli çok önemli bir ilkeyi daha ortaya koymaktadır. Bu ilkeyi daha evvel Müzzemmil ve Furkan surelerinde bildirilmiş olan tertil ilkesiyle [Kur’an’ı iniş sırasına göre ayırma, birbirine karıştırmama yöntemiyle] birlikte mütalâa edersek, ortaya şöyle bir sonuç çıkar: Kur’an’ı tam olarak anlamak isteyen kimse, aceleci davranmaktan, yani bir konuya ait ayetlerin tümünü göz önüne almadan o konu hakkında acele ile sonuçlar çıkarmaktan sakınmalı, daima Kur’an’ı bir bütün olarak ele almalıdır.*
*İşte Kuran, Taha Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz