53Yusuf Suresi 88-93
Hatalı Çevrilen Ayetler
53Yusuf Suresi 88-93
Hatalı Çeviri:
88. Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta da bulun. Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır.
89. Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?
Tefsirlerde belirtildiğine göre Hz. Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri, bu en küçük kardeşlerine de daima hakaret ve eziyet ederlerdi.
90. Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf'um, bu da kardeşim. (Birbirimize kavuşmayı) Allah bize lütfetti. Çünkü kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi.
91. (Kardeşleri) dediler ki: Allah'a andolsun, hakikaten Allah seni bize üstün kılmış. Gerçekten biz hataya düşmüşüz.
92. (Yusuf) dedi ki: «Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.»
93. «Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (gözleri) görecek duruma gelir. Ve bütün ailenizi bana getirin.»
Doğru Çeviri:
88Sonra Yûsuf'un huzuruna girince, dediler ki: “Ey Aziz! Bize ve ehlimize sıkıntı dokundu. Ve biz az bir sermaye ile geldik. Sen bize yine ölçek ver. Ve bize sadaka da ver/ bize, kamu gelirlerinizden, geri ödemek üzere destek sağla”. Şüphesiz Allah sadaka verenlere karşılıklar verir.”
89Yûsuf dedi ki: “Siz cahiller iken Yûsuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
90Yûsuf'un kardeşleri: “Yoksa sen, sahiden Yûsuf musun?” dediler. Yûsuf: “Ben Yûsuf'um, bu da kardeşim. Kesinlikle, Allah bizi nimetlendirdi. Şüphesiz kim Allah'ın koruması altına girer ve sabrederse, artık hiç şüphesiz Allah, iyi-güzel işler yapanların ödülünü kaybetmez” dedi.
91Onlar dediler ki: “Allah'a yemin olsun, Allah seni gerçekten bize üstün yaptı. Ve biz gerçekten hatalılar idik.”
92,93Yûsuf dedi ki: “Bugün size bir ayıplama ve azarlama yoktur. Allah sizi bağışlasın. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir. Şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne koyun, o, ayıplanan/ dalga geçilen hastalıktan kurtulmuş hâle gelir/derbederlikten kurtulur. Ve bütün ailenizi bana getirin.”
Bu ayet grubunda, Yüce Allah’ın Yusuf peygambere vahyettiğini bildirdiği 15. ayetteki "Ant olsun ki, sen onlara ilerde onlar hiç farkında değilken bu işlerini haber vereceksin" mesajının gerçekleşmiş olduğu görülmektedir. Yusuf peygamber, erzak tedariki için tekrar yanına gelen kardeşlerine kendini tanıtmış, kardeşlerinin mahcup olup özür dilemeleri üzerine onları bağışlamış ve gömleğini babasına göndererek tüm aileyi Mısır’a davet etmiştir.
88. ayette ki "tasaddak Aleyna" ifadesi kısadan "bize sadaka ver" anlamıyla ifade ediliyor. Bu durumda da peygamberin sadaka alıp almayacağı sorunu ortaya çıkıyor. Birileri de buradaki sadakanın Yakupoğullarının getirdiği paraların veya değiş tokuş yapılacak emtianın alacakları buğdayın değerini karşılayamayacağını o nedenle sadaka dilendiklerini ileri sürüyorlar.
Ayetteki "ala" harfi ceriyle "tasaddak Aleyna (bizim aleyhimize olarak sadaka ver!)" ifadesindeki "Aleyna )bizim aleyhimize)" ifadesi, "bize, kamu gelirlerinizden, geri ödemek üzere destek sağla" anlamındadır. (Tevbe/60’da SADAKAT ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmişti.) Ayetteki ifade "tasaddak lena" formunda olsa idi o zaman kamu gelirlerinden aldıkları desteği geri ödemeyi düşünmedikleri anlaşılırdı.
Yusuf peygamberin 90. ayette kardeşlerine yönelik olarak söylediği "Şüphesiz kim takvalı davranır ve sabrederse, artık hiç şüphesiz Allah iyi, güzel işler yapanların mükâfatını zayi etmez" şeklindeki sözleri, -"takva", "sabır" ve "muhsin" kavramları arasındaki ilişkiyi göstermesi sebebiyle- kardeşlerinin yanı sıra tüm insanlığa da verilmiş bir ders mahiyetindedir.
Kıssanın bu bölümünde ayrıca insanlar arasındaki düşmanlığın kalkmasının affa bağlı olduğu mesajı da verilmektedir. Nitekim Yusuf peygamber, aile bünyesindeki sevgi bağlarını, kendisine kötülük yapan kardeşlerini affetmek suretiyle yeniden oluşturmuştur. Bize göre, burada verilen mesajın "Affın, hoş görünün olduğu yerlerde düşmanlık, mutsuzluk olmaz" şeklinde ifadesi de mümkündür.
البصيرBASİYR
"Basiyr" sözcüğü genellikle "gören, iyi gören" anlamında kullanıldığından, Yakub peygamberin bu kıssadaki durumu, onun önce körleştiği, sonra körlükten kurtulup "iyi görür" hâle geldiği yolunda anlaşılmıştır. Ne var ki, "basiyr" sözcüğü Arapçada "alay edilen, dalga geçilen, derbeder, hasta" anlamındaki "darir" sözcüğünün karşıtı olarak da kullanılır. [Lisanü’l-Arab ; c: 1, s: 429 "Bsiyr" mad ve c: 5, s: 487 "Dariyr" mad.]
93. ayetin son cümlesindeki sözleriyle Yusuf peygamber, ailesini yanına çağırmaktadır. Ancak onun bu sözlerini "Yusuf’un kendisi babasının ayağına gitmesi gerekirken, babasını ayağına çağırıyor" şeklinde anlamak, bize göre doğru bir bakış açısı değildir. Çünkü Yusuf peygamberin maksadı, gururundan dolayı ailesini ayağına çağırmak değildi. Göçebe hayatı yaşayan ailesini yerleşik ve medenî bir hayata getirmek istemiş, bunun için de onlara bir devlet daveti yapmıştır.*
*İşte Kuran, Yusuf Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz